DOLAR 32,2053 % -0.22
EURO 35,1156 % -0.22
GRAM ALTIN 2.500,70 % 1,40
ÇEYREK A. 4.088,64 % 1,40
BITCOIN 67.017,40 1.267
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 18°

KÜÇÜK DEV ADAM: AYTAÇ OY

Son Güncelleme :

26 Kasım 2020 - 10:19

Doyulmaz Asla Aşka

 

TRT sanatçısı Ayşe Taş tarafından seslendirilen ve TRT denetiminden geçmiş olup repertuarına alınmış bu şarkının bestecisi; Ali Şenozan, güfte ise; Aytaç Oy’a aittir.  Şehrimizin yetiştirdiği nadir insanlardan birisi olan ozana, yazara ve düşünüre ait…

 

Aytaç Oy gibi şairler, duyarlı insanlar antik çağlarda yaşamış olsaydılar el üstünde tutulurlardı. Şehirleri şehir yapan, tiyatroları, kütüphaneleri, eğlence, spor mekânları olan çağlar; düşünürlerin, ozanların çağıydı. Onlar olmasaydı geçmişin hiçbir tadı-tuzu olmazdı.

 

Aytaç Oy’u nasıl anlatmalı? Nereden başlamalı? Birçok insan, kendi doyumsuz bencilliğinde yaşar ve ölür; geriye bıraktığının yerinde yeller eser. Birden bütün mirası yakınları tarafından yağmalanır. Sanatçılar öyle mi? Yaşarken bin bir cefayı çektikleri için, toplumsal duyarlılığı evrensel sevgide buluşturduklarından ölümden sonra yaşama hakkına kavuşurlar. Yazdıkları, çizdikleri; şiirler, resimler, heykeller, öyküler; sanat yapıtları, küllerinden tekrar tekrar doğup gün yüzüne yaşama kavuşurlar.

 

Aytaç Oy’un onlarca şiiri besteye dönüşmüşken en öne çıkan ve TRT’de kabul gören, Ayşe Taş ve Ali Şenozan tarafından seslendirilen şarkısı aşkın yüceliğini, derinliğini de anlatıyor;

 

“ Doyulmaz asla aşka

Aşk dediğin bambaşka

Her yaşta başka başka

Sevgisiz yaşanır mı?”

 

Şarkının sözlerindeki ana fikir “ Sevgi” bütün canlıların ihtiyacı olan şey; özellikle sıcakkanlı canlılar; hayvanlar ve insanlar sevgi olmayanca strese girerler. Çareyi başka başka yerlerde ararlar fakat bulunmaz, erişilmez bir derde dönüşür; farklı yerlerde aranan bu erdemli ve onarıcı şey…

 

Görüyoruz ki Aytaç Oy, gençlik yıllarından başlayan şehir, toplum ve edebiyat sevgisi günümüze kadar gelmiş, ulaşmıştır. Halen, yaşlanma denen hastalığa boyun eğmemiş çocuk gülüşleri, şehir yaşamına neler katabilirim endişesiyle kalbi atarken, yaşayan bir efsane gibi şehrimizin cadde, sokaklarında usul usul yürümekte, varlıklar dünyasının gaflete düşmüş kargaşasından çok ötelere uzanan bir şair duyarlılığında Türk musikisiyle aşkın en yüce buluşmalarını gerçekleştirmektedir.

 

1965 yılında Sorumlu Müdür olduğu Şafak gazetesinde;

 

“ Sorumlu Müdürümüz Aytaç Oy, görevinden ayrıldı” diye bir haber çıkıyor. Daha yirmili yaşlarda ve kentimize ait gazetenin sorumlu müdürü olmanın yanında; Geldik Gidiyoruz köşe ismiyle düz yazılar yayınlamaktadır. 1965 yılın 27 Eylülü onun son yazısıdır. Askerlik nedeniyle gazetedeki görevinden ve köşe yazılarından ayrılma zamanıdır;

 

“ Şafak’tan bu günden itibaren ayrılıyorum. İkinci defa 22 Ocak 1965’te gelmiştim Şafak’a.” Yazar ve şair 1965 yılının Eylül zamanı görevinden ayrılırken okuyucuya seslenişi olan son; Gedik Gidiyoruz, yazısında “ Doğruluk, İyilik, Güzellik, Disiplin” sözcüklerini büyük harflerle yazıyor. Dikkat çekiyor bu dört değerli sözcüğün insan üzerindeki başarı ve üretime odaklı tesirine. Sonrasında ise bu dört değerin; Türkiye ve Tekirdağ için olduğunu vurguluyor.

 

Tekirdağ’a vurgun ve bu şehre adanmış insanların-sanatçıların başında gelir Aytaç Oy. Daha nice değerlerimiz, bizlerin geçmişe dokunma korkusu ve cehaleti yüzünden kendi nesillerine seslenecek zamanı bekliyor kim bilir… Sanat, evren gibi laf ola beri gele üzülmez. Anlayacak olana, uzlaşacak olana yaşam sunar; eksiksiz ve sanatsal bir lezzet içinde…

 

Yazarımızın, şairimizin bir başka bestelemiş eseri; Uşşak Şarkı; Başımı Dizine Koymasam da ( Sensin ) ismini taşıyor. Müzik Saadet İdrisoğlu, Söz; Aytaç Oy ve bu eserde TRT repertuarına alınmıştır.

 

Bitmeyen uğraş, bitmeyen sevda böyle bir şeydir. Yarım çoktan aşmış sanatçı ve sanat duyarlılığı, bu şehir için atan bir kalp; baktığınızda ufak-tefek bir yaşlı insan. Şiire-vefaya dokunduğunda ise; bir dev adam… Sesi, yüreği ve düşünceleri gibi ulu, derin ve inanmış olmanın kararlılığı-disiplini içinde; çağlar arası bir gezinti serüveni içinde…

 

Malkara doğumlu Dr.İrfan Doğrusöz de Aytaç Oy’un Yeter Ki Tamam De, şiirini uşşak makamında bestelemiş, müzik-sanat dünyasına kazandırmıştır. Tıpkı kendisinin sanat dünyasına katmış olduğu onlarca eser gibi; bir başka değerimiz Malkara mezarlığında ilahi tarafa huzurlu bir şekilde yaslanmış olsa bile, sanatı onu gün yüzüne çağıracak duyarlı, neşeli insanları evrensel bir sabır içinde beklemektedir…

 

Sanatçının-Aytaç OY’un 1966 yılında ( gençlik yıllarında) Sen-Ben diye yayınlanan dergide; çıktı şiiri;

 

“ NEREDE

Sen orada

Ben burada

Burada mı?

Yoooo!

Komada…”

 

Aytaç Oy’a, uzun ömürler dilediğim gibi, şehrimizin kültürüne önem verdiğini söyleyenleri görev hassasiyetine davet etmeyi borç biliyorum. Bu değerler henüz yaşıyorken, keşfedin onları. Bolca röportaj, kayıt yaptığınız gibi eserlerini gençliğe, güne, insanımıza tanıtın…