DOLAR 32,2693 % 0.08
EURO 34,8186 % 0.11
GRAM ALTIN 2.405,58 % -0,15
ÇEYREK A. 3.933,12 % -0,15
BITCOIN 63.167,99 -1.044
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 18°

ÖZGÜRLÜK ve BARIŞ PARKI’NIN TEKİRDAĞ İÇİN ÖNEMİ!

Son Güncelleme :

29 Aralık 2020 - 10:24

Özgürlük ve Barış Parkı Tekirdağ için çok önemli bir parktır. Açılışından bu yana 26 yıl geçmesine rağmen, burası şehir insanlarımız ve şehre gelen misafirlerimiz tarafından belki eşsiz bir öneme sahiptir.

 

Parkın önemi, şehrin koruluk şeklinde ve aynı zamanda herkese hitap eder bir şekilde çok yönlü yapılması bir yana, iki milletin tarihsel dostluğunun da pekiştiği yerin simgesidir Özgürlük ve Barış Parkı. Macar milletiyle Türk milletinin kenetlenmesidir. Tarihsel sürecin edebi karşılığı olan kişi-yazar; II. Rakoczi’nin kâtibi kont Kelemen Mikes’in şehrimizdeki anıları 300 yıl önce yaşandı.

 

Bu süreçte Kelemen Mikes bir kitap yazdı. Hayali bir kişiye; Sevgili Teyzesine! Kitabın her sayfası, edebi dünyanın zarif ve düş gücünü anlatırken, aynı zamanda belki de hiçbir yerde bulamayacağımız Tekirdağ şehrinin sosyal, kültürel, ekonomik yaşamını da anlatması, bu eserin kıymetinin bugüne yaptığı katkının değerini de ortaya koyuyor.

 

Edebi eserler, sanatçılar, tarihçiler bu yüzden çok önemlidir. Onların geriye bıraktıkları objeler, kitaplar, heykeller, resimler, fotoğraflar; sadece bir eşya olmaktan çok öte insanlığa süzülen bir enerji, yaşamsal bir besin değerindedir.

 

Özgürlük ve Barış Parkı; Macar insanı ile Türk insanının, Tekirdağ şehrinin kültürel, sosyal ve turizm yaşamı için vazgeçilmez bir buluşma sembolüdür. Parkın içerisinde bulunan heykeller; Namık Kemal ile II. Rakoczi’ye aittir. Özgürlüğü ve barışı simgelerler.

 

Parkın açılışından altı yıl sonra Kont Kelemen Mikes anısına da Macar ahşap heykelci-sanatçı Bela Monus’a bir çalışma siparişi verilmiş. Üç heykelden oluşan bir kompozisyon! Yazarın, şehrimizde yaşadığı yıllarda yazdığı eşsiz eseri; Sevgili Teyzem anısına bir kompozisyon; ahşap heykellerden oluşan üç figür; barışın, özgürlüğün her şey olduğunun altını çiziyor.

 

Çınar ağaçlarının, çamların, söğütlerin, sarmaşıkların; gölgesi ve güzelliği olan bu parkın içerisinde her daim insanlar oldu. Yeşilliklerin koyu gölgesinde piknik yaptılar. Sohbetler edip eğlenip dinlendiler. Şimdi de bu parka uğramadan edemeyen insanlar var. Parkın açıldığında yeni doğanlar şimdi; kocaman kızlar, erekler, yetişkin insanlar oldular.

 

Parkın biraz ötesinde bir başka ahşap heykel sanatçısı var; Mustafa Kaya. Viran kulübesinde Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Başkan’ın da verdiği büyük önemin güvencisi içerisinde kendi yontularını, kompozisyonlarını yapıyor.

 

Özgürlük ve Barış Parkı, iki milletin bir araya gelip kenetlendiği park olmaktan öte aynı zamanda niçin SANATÇILAR PARKI olmasın? Özellikle ahşap anlatımların yapıldığı kompozisyonların sahneleneceği birkaç alan, şehrimizin öykülerini anlatacak olan figür ve kompozisyonlarla buluşamaz mı?

 

Kuşların, ağaçların, insanlarımızın gezdiği, eğlendiği bu yer aynı zamanda sanatçıların eserlerinin de usulca bir şeyler anlatacağı yer haline gelmesi, zaten var olan eserlerin çoğalması şehrimizin sosyal, kültürel ve turizm yaşamına katkı yapmaz mı?

 

Zar zor yaşam savaşı veren ve bu parka çok yakın olan, hatta parkın komşusu olan heykel sanatçısı Mustafa Kaya’ya da bu vesile ile sahip çıkıp, bu park için kalıcı ve sağlam eserler yapıp, bizlerin de sanatçılarını onurlandırmak, bugünü geçmişe taşımak adına çok önemli bir vefa, sağduyu doğurmaz mı?

 

Özgürlük ve Barış Parkı, Tekirdağ için çok önemli. Hatta ülkemiz için! Bu şehir ile kurulacak köprüler, diğer şehirlere da süzülen kültüre, sosyal yaşama dönüşecektir. Daha bakımlı olmaya, ağaçlarını, kuşlarının, çocuklarının daha da çoğalması için her türlü çabayı göstermeye devam etmeliyiz…