SEKİZİNCİ VEKİL HANGİ PARTİNİN OLACAK?

Tekirdağ’ın milletvekili sayısı, 7’den 8’e yükseldi.

Bu da siyasilerin iştahını kabarttı.

Her parti, bu son vekilliği alabilmek için yoğun mücadeleye girecek.

Peki bu nasıl oldu?

Tek nedeni göç…

Tekirdağ’ın nüfusu Adrese Dayalı Nüfus Sayım Sistemine göre;1 milyon 81 bin 065 oldu.

Edirne’nin nüfusu 407 bin763,Kırklareli’nin ise 361 bin 737’ye yükseldi.

Şimdi Tekirdağ’ın nüfusu Edirne ve Kırklareli’nin nüfusları toplamı olan 769 bin 500’den tamı tamına

311 bin 565 daha fazla.

Buna rağmen bu iki ilin toplam milletvekili sayısından sadece bir milletvekili fazlamız var.

Yani Tekirdağ 8,Edirne 4,Kırklareli 3 milletvekili çıkaracak.

311 bin 565 daha fazla olmamıza rağmen sadece ve sadece bir milletvekili artımız bulunuyor.

Bu nasıl bir hesaplamadır?

Anlamak mümkün değil…

Fazlalığımız neredeyse Kırklareli’nin nüfusuna yakın.

Kırklareli, 3 vekil çıkarıyor.

Hadi bize de 2 vekil fazladan verilsin.

10 vekil etmez mi?

Hesaplanan vekil sayısını ve nasıl hesaplandığını bilmek gerek.

Sistemin adil olmadığı açık.

Siz ne dersiniz?

REZİL OLDUK…

Üç olayla Türkiye gündemine oturduk.

Konuların hepsi rezalet.

Önceleri fuhuş rezaletiyle sarsıldık.

Bir iş adamının 15 yaşındaki bir kız çocuğuyla cinsel ilişkide bulunduğu iddiaları,sonrasında bir kadın cinayeti ve son olarak da Çerkezköy Kaymakamının sözleri,bu rezaletleri pekiştiren cümleler oldu.

Çerkezköy Kaymakamı’nın sözleri,iddiaya göre,bacak bacak üstüne atan bir vatandaşa,”indir arka ayaklarını.”şeklinde.

Bu ne demek?

Vatandaşın  hayvan yerine konması demek.

Zira insanın bacakları vardır.

Arka ayaklar hayvanlarda olur?

Bir de şu var…

Vatandaş istediği gibi oturur.Kalkar.

Hakaret etmediği sürece kimsenin bu tür bir söz söylemeye  hakkı yoktur.

Devletin memurlarının görevi halkına hizmettir.

Halkın refahı ve mutluluğu için çalışmaktır.

Vatandaşının sağlığını,güvenliğini sağlamaktır.

Böylesi acı sözler söyleyip,vatandaşı hayvan yerine koymak değildir.

Çerkezköy Kaymakamı’nın başarılı bir kaymakam olduğunu duyuyorduk.

Bu olayın, ağızdan bir an çıkan sinirli sözler olduğunu kabul ediyor ve tekrarının olmamasını diliyoruz.