DOLAR 32,2053 % -0.22
EURO 35,1156 % -0.22
GRAM ALTIN 2.500,70 % 1,40
ÇEYREK A. 4.088,64 % 1,40
BITCOIN 66.914,01 1.966
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 13°

TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ; 2–1 ÖNE GEÇTİ

Son Güncelleme :

03 Aralık 2019 - 10:09

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Tekirdağ siyasetinde satranç benzeri oyunlar oynanmaya devam ediyor. Hani bir laf vardır; “ Oyun içinde oyun!” Söz konusu siyasetçiler oldu mu, bizdeki siyasetin kültürü gereği matematikçilere, satranç ustalarına taş çıkartacak ölçülere ulaşır…

 

Tabiat boşluğu sevmez; her daim boşluğu dolduracak bir yaşam formu var eder kendi boşluğunu yaşama dâhil etmek için… Toplumlar da öyle, boşlukları hiç sevmezler; hemen kendilerine düşen payı almak için koşarlar.

 

Sözümü Tekirdağ’ın yeni meydanına getirmek istiyorum. Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu yeni meydan; altı otopark, üstü ise henüz insansız olan; sosyal ve kültürel aşamalara geçilmemiş olan değerli meydanımızdan söz etmek istiyorum.

 

Eski Belediye’nin yerine yapılan meydanın değerli açıklığından ilk yararlanan Süleymanpaşa Belediyesi oldu. Bu akıl kimden çıktıysa; meydanın hemen hemen her yerine üzerinde Süleymanpaşa yazan büyük ağaç saksıları kondu. Algının kurnazlığı alkışlanacak kadar güçlüydü…

 

Yeni meydandan gelip geçen herkes, konan ağaçların güzelliği yanında, onların ahşap saksılarında ki Süleymanpaşa Belediyesi yazısını okuyunca, meydanın Süleymanpaşa Belediyesi tarafından yaptırılmış olduğu düşüncesine kapılıyordu. Dâhine bir buluşla büyük meydanımız yeni seçilen Süleymanpaşa Belediye Başkanlığı tarafından onurlandırılırken aynı zamanda da sahiplenmiş oldu.

 

Süleymanpaşa Belediyesinin siyasi ustalığı aylar sonra anlaşılmış olacak ki, Büyükşehir Belediyesi İKİ puanlık bir oyunla, Süleymanpaşa Belediyesinin BİR puanlık başarısının önüne geçti. Ne mi yaptı? Meydana bütün ilçelerin isimin taşıyan çiçek saksıları yerleştirdi.

 

Adil bir çözüm. Görünen o ki, meydanın değerli pastasından herkes kendine düşen payı alacak… Aynı çözümleri, satranç ustalarına taş çıkartacak kadar iyi buluşları Tekirdağ turizmi, sosyal ve kültürel hayatı için bir türlü ortaya çıkartamıyoruz. Sahilin bir bölümü düzenlendi; görünen köy ortaya çıktı. Bisikletçilerimiz, gençlerimiz daha fazla inmeye, sportif aktivite yapmaya başladılar.

 

Meydanda gösterilen büyük ustalık; sahildeki yarım projelere yansımıyor! Niçin? Yürüyüş yolu ne oldu? Tekirdağ için reform olacak kadar büyük ve değerli bir proje. İki tane kullanılmayan İSKELEMİZ var. Şehir plajlarımız yok. Şehir insanımızın yürüyerek gideceği plajlar pekâlâ olabilir; siyasi kurnazlıklar, şehir insanı için hizmet anlayışına dönüştürülmüş olsa; şehrin yüzü, viranlığı, zengin görünen yoksulluğu birden ışıltılara boğulur.

 

Politik anlayışımız kendi içinde bölünmeye, çekişmeye ve ayrışmaya devam ediyor. En büyük örneği; Süleylmanpaşa Belediyesi’nde güçlü olan CHP’nin ARİSTOKRAT başkanının halkı önemsememesi, kendi partililerini küstürmesi sonucunda Cüneyt Yüksel değerli bir sürpriz yapmaları oldu. Altın tepside sunulan başkanlığı Cüneyt Yüksel değerlendirmek için halkın ilgisini; özellikle gençlerin ilgisini çeken futbola; futbol sahalarına yönelerek yapmaya çalışıyor. Bir taraftan da yollara, parklara yansıyacak hizmet hareketleriyle öne çıkmaya, şehrimizde azalan AKP oylarını yükseğe, kendi siyasi beklentisini de daha yukarılara taşımak istiyor.

 

Siyasetteki rekabetler, akıl ve hizmete dayanıyorsa kazanan HALK oluyor… Sadece günü kurtarma siyaseti kokuyorsa; makyajlar silinince kaybeden siyasetçiyle birlikte halkta oluyor…

 

Tekirdağ’ın kaybedecek zamanı yok. Yeterince kaybetti. Neredeyse 50 yıl… Tekirdağ, turizmden de payını almalı, öne çıkan örnek şehir; en yaşanır şehirlere ulaşma onurundan da payını almalı. Şimdilik bu isteklerimiz, düşüncelerimiz bir DÜŞ gibi… Çünkü düşleri gerçeğe çevirmek apayrı bir USTALIK…

 

Düşler, politik kurnazlıklarla ortaya çıkmıyor, doğmuyor; büyük emek ve gerçek halk sevgisi lazım…

 

Sözün kısası; “Meydanı boş bırakmaya gelmiyor!” Kadir Başkan’ın satranç bilen danışmanları olsaydı; halen dolmamış, doldurulmamış meydanın bir an önce saksı ağaçlardan öte insanlarımızla doldurulmasını öne çıkartırlardı…

 

Bu nasıl mı olacak? Çok basit; yoksul ve orta halli halkımız; çay, tuvalet parası yüzünden dışarı çıkamıyor. Tuvaletleri parasız, çayı uygun fiyata verecek çayhaneleri bir an önce meydanın her iki yanına günde en az; 5 Bin insanımıza hizmet verecek siyasi ustalık göstererek olacak… İnsanımız meydanı bir doldurmaya görsün, esnafımıza yansıyacak olanları düşününce “Değmen benim gamlı keyfime…”