DOLAR
EURO
GRAM ALTIN
ÇEYREK A.
BITCOIN
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava
Google News

TEKİRDAĞ’IN YAMAN HALLERİ–236

Son Güncelleme :

02 Kasım 2017 - 15:29

TEKİRDAĞ’IN YAMAN HALLERİ–236

T

ARAÇ TRAFİĞİ KAFA KARIŞTIRIYOR

Tekirdağlı olmak zor demiştik diğer yazılarımızda. Hele, buranın araç trafiğiyle baş etmek; zorluklardan en büyüğü! Bir laf vardır; kırk satır mı, kırk katır mı, diye! Burada da trafik öyle…

Sürekli değiştirilen güzergâhlar bir türlü aklın, esas kullananlara danışılmadan verilen halkın tercihlerinden uzak kararlar yüzünden; trafik, süreli yön değiştiriyor. Bugün öyle. Bir hafta veya bir ay sonra, bir başka türlü… Trafik levhalarının şaşkınlığı insanlara da geçmişe benziyor.

Bu şehirde insan yaşa olmak zorken, şoför olmak da ayrı bir çile… Hele acemi, şehre yeni geldiyseniz; vay halinize…

Balkan gezim sonrası yağmurla birlikte indim gecenin çöktüğü şehrimize. Taksi şoförüne seslendim; Hasan Efendi Caddesine, evime gitmek üzere. Ve şehri en iyi tahlil eden şoför yaya konuşması;çok kısa ve çok net anlatımlar…

Şoförün anlatımı, tespitleri aslında aklıselim sahibi olan bütün Tekirdağlıların dile getirdikleri veya getiremedikleri şeyler. Bu sakat güzergâh uygulamalarından vazgeçilmesi ve Hükümet Caddesinin geliş gidiş trafiğine açılması…

Tek taraflı; yani tek yön olan araç trafiği rahatlama yerine, yolların kenarları araç parkından başka hiçbir şeye yaramadığı ortadayken, Trafik Komisyonunun, belediyenin, kendinde yetki olanların bu beceriksizliği, halktan uzak kararları; hala şaşırtıyor insanı; insanlarımızı.

Köprübaşına yapılacak bir “DALÇIK”,Salı, Pazartesi, Perşembe pazarlarının kurulduğu zamanlara gösterilecek özen; trafik zabıtaların, trafik polislerinin titizliği ve geliş gidiş yönünün yeniden verilme düşüncesi; bu sorunu, kökten çözecekken; çözümsüz hale getirilen önlemler; insanları çıldırtıyor.

Acaba çok mu zor şey; bir kararı, kuralı, kanunu koyduktan sonra bir de yaya, şoför gözüyle bende göreyim demek. Bir yönetici veya bu işin sorumluları; şehre gönül vermiş bu insanlar, içinden çıktıkları, seçilip başköşeye oturma şansı veren halkına bu kadar kapalı ve duyarsız olmak zorunda mı?

TEKİRDAĞ AMATÖR BİSİKLETÇİLERİN

BEKLEDİĞİ İLGİ ÇOK MU?

Tekirdağ’ın yollarında, her geçen gün bisiklet sporuna gönül verenlerin arttığını görüyoruz. Görmekle kalmadığım gibi imreniyorum da. Doğaya bu kadar uygun bir ulaşım aracının, yayılması, motor gücünün, doğayı kirletilen egzoz dumanlarının azalacağı anlamına gelmez mi?

Sessiz ulaşım… Yani, planlı, huzurlu ve uygar şehirlere yakışan en güzel ulaşım araçlarından bir tanesi! Sosyalliği; her daim, sosyal ilişkiler içinde olduğunuz insanların artması, aynı zamanda ruhsal zenginliğinize katkı yaptığı gibi, bedensel olarak gelişmemize katkı sağlayacağı; bisiklet sporunun en bilinen gerçeklerden.

1 Ekim’de yapılacak Rodosto Bisiklet Şenliği, yağmur, çamur derken unutuldu! Bisiklet severler merakla bekliyor. Bu kadar önemli organizasyonları bu kadar çabuk unutulması, yağmur nedeniyle mazeret gösterilmesi ne kadar inandırıcıdır?

Bisikletçilerle konuştuğumda ortaya çıkan sonuç,29 Ekim Cumhuriyet kutlamalarına katılan bisikletçiler, estetik, samimiyet, Cumhuriyet adına orada oldukları halde; Valimizin onlara yönelik kutlamalarını boşu boşuna beklemişler…

Valimiz, vatandaşın bayramını genel manada kutladıktan sonra; bisikletçilerin ellerinde bayraklar, balonlarıyla valimizin ilgisini çekip, bir selam, bir işaret; aradılar fark edilmek adına…

Onlara uzatacağımız en küçük el, yardım; aynı zamanda Şehrimizin doğasına, sosyal hayatına, huzuruna da el uzatmak anlamına geleceğini söylemeyi borç biliyorum.

 

 

 

 

 

 

YORUM ALANI

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.