DOLAR 32,2855 % 0.04
EURO 34,7325 % -0.02
GRAM ALTIN 2.401,54 % 0,05
ÇEYREK A. 3.926,52 % 0,05
BITCOIN 62.929,99 -0.813
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 13°

YAĞMUR YAĞINCA MURATLI CADDESİ GÖZYAŞI DÖKÜYOR

Son Güncelleme :

24 Aralık 2020 - 10:44

Muratlı Caddesi sanırsınız bu şehre ait değil, şehrimizin yöneticilerinin bu caddeden hiçbir şekilde haberi; haberleri yok! Şaşmamak elde değil; Hükümet Caddesinden sonra en önemli caddemiz olan Muratlı Caddesi, başından beri kendi sorunlarıyla boğuşup duruyor.

 

Bu cadde fazla değil günümüzden yedi yıl önce Âdem Dalgıç’ın belediye başkanlığı döneminde yeniden yapıldı. Bir yerde şehrin en saygın caddesi olacak, bölgenin kaderini değiştirecekti.

 

Bu caddenin yeniden inşa edilmesi neredeyse bir yıl sürdü. Plansızlığın planları bir güzel uygulandı. Olanlar, şehrimizin paralarına oldu. Otopark sorununu çözmemiş bir şehrin en geniş kaldırımı bu cadde üzerinde oldu. Çınar ağaçları bu caddeye dikildi.

 

Sonuçta ne oldu? Çınarlar bir bir bakımsızlıktan kurudu. Geniş kaldırımlar da araçların otoparkı gibi kullanıldı. Cadde sanki lanetlenmiş gibi o günden sonra hiç kimse elini bile sürmeye yemin etmişe benziyor.

 

Muratlı Caddesi üzerinde doğru dürüst yolcu bekleme kabinleri yok. Bu büyük cadde üzerinde bir tanesi caddenin başına olmak üzere başka bir tuvalet yok. Cadde üzerinde doğru dürüst parklar, bahçeler yok…

 

Yok, Allah yok! Ama asıl gelmek istediğim surun bu sorunların da üzerinde. Yepyeni ve sözde altyapısı bitmiş bir caddeyi sıradan bir sağanak yağışta dahi görmenizi isterim. Büyük yağışlardan söz etmiyorum.

 

Herhangi bir sağanak yağmurda caddenin üzerinden akan sular, usulca dereye, yağmur biraz daha artarsa, derenin de ötesine ulaşması mümkün!

 

Niçin mi? Plansızlığın palanları uygulanmış da ondan! Bu kadar büyük ve eğimli bir caddenin üzerinde bırakılan ızgaraları görmenizi isterim. Bazı yerde birkaç metreyi aşmayan yağmur suyu tahliye ızgaraları, kendilerine yetecek derece, kendi hallerinde faydasız bir şekilde yolun orta yerinde yatıp duruyorlar.

 

Bu caddenin eğimi bir yana; Zafer Mahallesi’nden, onlarca, yüzlerce sokaktan gelen yağmur suları da birleşince, zaten caddenin canı kendine yeterken, suyu kaldıramıyor. Oysa bu tür caddelerdeki ızgaraların uzunluğu yüzlerce metre olması gerekiyor.

 

Peştemalcı Caddesine sonradan yapılandan daha büyük ızgaraların bu suyu taşıyacağı belliyken, burayı onaylayan, buranın yapımında göz kulak olan sorumluluk alan mühendislerin, mimarların vicdanı, görgüsü, bilgisi ne durumdadır bunu merak ediyorum.

 

Bu şehrin yöneticileri şehrimizin sokak ve caddelerini hiç mi gezmezler? Oysa gezdiklerini biliyoruz. Ya onların müdürleri, amirleri gezer mi? Orasını bilmiyorum; koltuk aşkları, iş aşkları sadece bulundukları odalara sığdığı için yağmur yağdığı zaman caddelerden haberleri bile olmuyor…

 

Ne hazin bir şehir yönetimidir bu ilgisizlik. Ana caddeye bile bu kadar uzak kalan sorumluların şehir insanından teşekkür, dua almaları varken, bu kadar gamsız olmalarını insan olarak düşününce anlayamıyorum. Her şey var elinde. Mühendisti, mimari, ustası, işçisi, aleti; yapsana, onarsana, hatanın başlangıcından dönsene be kardeşim; Sayın AMİRİM…

 

Yağmurun her yağışında Muratlı Caddesi birçok cadde gibi gözyaşı döküyor. Oysa yağmur da, kar da gelişmiş şehirlerde bir şölen havası yaratmalı…