DOLAR 32,4504 % -0.15
EURO 34,8290 % -0.66
GRAM ALTIN 2.438,67 % 0,10
ÇEYREK A. 3.987,23 % 0,10
BITCOIN 62.918,71 -2.382
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 18°

Sıfıra karşı iki

Son Güncelleme :

12 Mart 2024 - 12:21

Sıfıra karşı iki

 

Bu başlığı okuduğunuzda, aklınıza ne geldi emin değilim.  Bu hafta sizlere, sıfır ürünlerin gerekliliğinden bahsedeceğim. Kabul ediyorum, sıfır ürünlerin tamamı gereksiz değil. En başta, İkinci el ürünlerin var olması için sıfır ürünlerin olması gerekli. Yine de, bu ekonomide, dünyaca artan tüketim çılgınlığı döneminde, mülkiyet sahibi olmanın istemsizce güç ve mutluluk getirdiği bir düzende yaşıyoruz. Gerçekten de, aldığımız her şeylerin daha önceden kullanılmamış olması önemli mi?

Yüksek fiyatlı ürünler alırken, ülkemizdeki çoğu kişi sıfır olmasını istiyor. Bunun en büyük sebeplerinden birisi, sıfır ürünlerde garanti olması. Peki; bu garantiler, ürününüzün garanti süresi boyunca, sıkıntı çıkarmayacağını ya da çıkardığı takdirde değişeceğinin garantisini veriyor mu? Cevap “Maalesef, hayır.” Yeni üretilen ‘özellikle teknolojik’ ürünlerin büyük bir kısmı, garanti süresinden kısa bir süre sonra bozulacak şekilde üretiliyor. Eğer ürününüz garanti süreci içerisinde bozulursa; ücretsiz değişim yapılacağının garantisi yok. Zira ürünler bozulduğunda ‘kullanıcı hatası’ sayılıp, garanti dışı kalabiliyor.

Bu planlı olarak, şirketler tarafından yapılıyor. Bazı basın kuruluşları bu duruma, ‘üçkâğıtçılık’ diyor. Şirketler ise, planlı eskitme veya pazarlama taktiği diyor. Özellikle telefonlarda, bu durum çok yaşanıyor. Birçoğumuzun bildiği, Amerikalı bir teknoloji firması 2020 yılının mart ayında 500 Milyon Dolar ceza yedi. Sebebi, planlı eskitme. Bu ve bunun gibi durumlar, akıllara bir soru getiriyor “Alın terimizle aldığımız ürünlerin, sahibi bizler miyiz?”.

Maalesef ki, bu soruya net bir cevap veremiyorum. Kredi çekerek aldıklarınızı düşünün, aldıklarınız gerçekten size mi ait? Krediyle aldığımız ürünlerin, bir kısmı veya tamamı bankalara ait. Bu, beni rahatsız ediyor. Araba aldığınızda, bazı bankalar veya sigorta şirketleri aracınıza, çeşitli takip cihazları ya da otomatik kapatma cihazları yerleştirebiliyor. Sizden izin alınarak yapılan bir uygulama olsa da, bana tehlikeli geliyor. Sahibi olduğumuzu düşündüğümüz şeylerin, aslında bize ait olmadığını bilmek korkutucu.


İkinci el ürünleri satın almanın bir başka avantajı ise; ikinci el ürünlerin daha ucuz olması. Birçok kişinin ikinci el ürünleri tercih etmesinin sebebi, ikinci el ürünlerin sıfır ürünlere nazaran daha ucuz olması.

Hemen hemen her vatandaşın, ekonomik sıkıntı çektiği şu dönemde; ikinci el ürün kullanımının patlaması gerektiğini düşünürdüm ama gerçekler böyle değil. Toplumumuz, sıfır ürün almak zorunda bırakılıyor. Bunun en büyük sebebi, büyük şirketlerin kar etmek istemesi. Belki biliyorsunuz, yine de tekrar etmekte fayda var. İkinci el ürün aldığınızda, üretici şirketler kar edemez. Kar edememek veya kardan zarar etmek, hemen hemen her şirketin asla kabul edemeyeceği bir şeydir.


İkinci el ürünlerin, sadece size faydası yok. İkinci el ürünler, çevreye de fayda sağlıyor. Değişen tüketim alışkanlıklarımız yüzünden, ihtiyacımız olmayan ürünleri fazlasıyla alıyoruz. Bu da, gerektiğinden fazla üretime (Arza) sebebiyet veriyor. Gereğinden fazla üretmek; işçileri zorluyor, karbon salınımını arttırıyor, hammadde tüketimini arttırıyor ve cebimizdeki parayı azaltıyor.

Çevreye daha az zarar vermek istiyorsanız; ikinci el ürünleri tercih edebilirsiniz. İkinci el ürünler sayesinde, üretim azalacaktır. Böylece, karbon salınımı azalacaktır. Ek olarak, yeni ürünlerin ulaştırılması için çevreye verilen zarar da azalacaktır.

Değerli okurlarım, hepimizin geçirdiği şu zor günlerde; kendinizi bir markanın veya şirketin kulu haline getirmeyin. Unutmayın, ‘her zaman haklı’ olanlar biz müşterileriz. Kendinizi, her zaman şirketlerin üstünde görün. Onların reklamlarından ötürü, cebinizi dara sokmayın. Son olarak, kendinize iyi bakın.