ARAÇ TRAFİĞİ KANAYAN YARAMIZ

 

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Tekirdağ insanı ülke insanı gibi araç sahibi olmayı seviyor. İmkânı olanların aile fertleri sayısı kadar aracı var. Allah daha çok versin. Gözümüz yok ama idareciler artan araç sayısına göre otopark, yol planlamıyorlar. Hâlbuki işin en gerçekçi yüzü: Matematiktir… Planlamadır… Var böyle bir çalışma? Yılda beş bin araç daha girse, onları koyacak yer, yurt, park? Ne gezer;”Sallabaşı…”

 

Yollarımızın; Cadde ve Sokaklarımızın alacağı araç bellidir. Yeni düzenlemelerin şehir için araç trafiğini çözmediği gibi; sokaklardan yapılan araç akışı, halk için ayrı bir tehlike, şoförler için ise bir işkence gibidir…

 

Bitkiler için “Can Suyu” denen ilk su verme aşaması vardır. İnsanlar içinse, “Nefes Alma-Rahatlama” alanları yaratmak, onların şehir kargaşası, stresi altında bir parça huzuru bulmaları için bu tür çözüm yolları bulmak zorundayız.

 

Nasıl olacak? Düğümü çözmek yerine, düğüm üstüne düğüm atma becerisi gösteren idarecilere nasıl seslenelim? Yalvaralım mı? Yuhalayalım mı? Tekirdağ’ın araç sorunu daha çok baş ağrıtacak. İnsanlar; özellikle özürlü ve yaşlılar kendilerini evlerine hapis ediyorlar. Sanırım bundan sonra bu hapsedilme olayı daha çok insanı evine mahkûm edecek…

 

OTOBÜS DURAKLARI

 

Araç trafiği her gün kendi çözümsüzlüğünü oluşturmaya devam ederken, oldubittiyle sokakları trafiğe açan idarece grubu birçok şeyi unuttuğu gibi, OTÜBÜS DURAĞI işini de unuttu.

 

Bir yerin durak olduğunu anlatmak için sadece küçük bir tabela asmak yeterlimidir? İnsanların burada, her türlü mevsim koşullarında bazen yarım saat beklediğini düşününce, sıcak bir güneş kadar yağan yağmurun, şiddetli esen rüzgârın vereceği zararı anlamak için inceleme yapıldı mı?

 

Buraları her yaşta insan kullanıyor. Yeni bebeği olmuş kadından, seksen yaşını geçmiş ihtiyar insanlarımıza kadar; her türlü insanımızın otobüs durağı, burada beklemelerinin güvenliği idarecilerimizin sorumluluğunda değil midir?

 

Daha önce sıklıkla yazdım; AKÇEŞME Otobüs Durağı, çok lüks bir şey gibi yapılmadı. Sanki lüzumsuz gibi! Aydoğdu Mahallesi Beşyol Mevkii, burada da bir durak var; güya! Durağa benzer hiçbir şey olmadığı gibi; yolcular yolun üzerinde bekliyor. Bu güvenli midir? Bizim insanımıza reva mıdır?

 

  Şarkıdaki gibi; “ Reva mı hiddetin, reva mı şiddetin/ Zulmeden sen misin, bilmem ki ben miyim?”

 

Halkını anlamak, anlaşılır bir idare kültürü içinde olmak ayrı bir şey; sadece kanunlara, dilekçelere, oy zamanına göre rol yapmaz; aldığı, üstlendiği işin insanı, ilahi ve kanunu hakkını erdemli ve onurlu bir şekilde yerine getirir.