DOLAR 32,4773 % 0.06
EURO 34,8723 % 0.04
GRAM ALTIN 2.431,36 % -0,15
ÇEYREK A. 3.975,28 % -0,15
BITCOIN 63.979,29 1.641
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 13°

ÇİFTÇİ MALLARINI KORUYAN KAHRAMANLAR (BEKÇİLER)

Son Güncelleme :

30 Eylül 2019 - 10:32

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

4081 Sayılı Çiftçi Mallarını Korunması Hakkında Kanunla yaşam bulan çok önemli görevi yapan bu insanları bugüne kadar anmamak, onların yaptığı işe bir parça kulak vermemek adına kendimi suçlu bulduğumu ifade etmek isterim…

 

 

Tekirdağ Süleymanpaşa Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı bünyesinde görev yapan; dört ile iki kişi arasında değişen bekçilerin yapmış olduğu değerli işi anlatırken, bizlerin duyarsızlığını da bir kez daha irdelemek istiyorum.

 

İsmi üstünde; Çiftçi Mallarını Koruma Bekçileri. Elli dokuz mahalleye(köye)yayılan görev alanlarında her an tetikte olup, suçüstü yakaladıkları hırsızlarla canla başla mücadele veren insanların öyküsü; hepimizin yakında bilmemiz gereken çok önemli kahramanca bir iş…

 

Sıkça gitmiş olduğum yerlerdendir; Ganoslar Bölgesi. En çok meyvenin, sebzenin yetiştiği diyarlar; Naip Mahallesinden başlar Şarköy’e kadar devam eder… En büyük hırsızlık olayları da buralarda yaşanıyor. Bir yıl boyunca; tarla ve bahçesine canla, başla hizmet etmiş çiftçimiz bir gün tarla veya bahçesine geldiğinde ağaçlarını veya bahçesini bomboş bulabiliyor. Niçin? Ondan evvel toplamış olduğu için…

 

Çiftçi Mallarını Koruma Bekçileri neredeyse an, çiftçilerimizin mallarını yağmalayanların peşinde dur durak bilmeden görev yapıyorlar. Yaşadıkları olaylar, karşılaştıkları zorlukların yanında onları en çok milletimizin duyarsızlığı etkiliyor. Yorulmuyorlar… Şikâyet etmiyorlar… Fakat “ Bu iş bitecekse, milletimiz de duyarlı olmalı” demeleri çok ama çok haklı olduklarını gösteriyor.

 

Yan tarafta komşusunun bahçesine giren yabancıları şikâyet etmeyen komşusu, birkaç gün sonra kendi bağ bahçesi zarar görünce feryat ediyor…

 

Bu işin bir parça üstüne gittiğimde ortaya çıkan gerçekler bizim sandığımızdan çok fazla. Özellikle Kumbağ- Şarköy arası ve diğer yörelerde meyve veren bağ bahçeler (Cevizlik ve bademlikler)Hiç ummadığımız insanlar tarafından yağmalanıyorlar. Şaşırdığım konu; buraya, bu bağ ve bahçelere kendi bahçesi gibi giren insanlar. Üstelik aileleriyle birlikte; piknik yapar gibi; kolilerce üzüm, kiraz, elma toplayabiliyorlar…

 

Bağ ve bahçelere yapılan saldırıların iki boyutu var. Birincisi, masum gibi görünen, geçerken bahçeye girip kendi nafakasını kendi ekmiş gibi toplayanlar. Güya göz hakkı alıyorlarmış(!) Diğer boyutu ise çok daha vahim! Bunlar profesyonel hırsızlardır. Girdikleri bağları, bahçeleri toptan silip süpüren ve bu çalma işinde vatandaş olarak bizlerinde bir parça; yani dolaylı olarak payı olan kişiler…

 

Bizlerin nasıl payı olur? Demenizin karşılığı; bunların ucuza sattığı badem ve cevizleri aldığımız sürece;”Niçin ucuza satıyor?” sorgulamadığımız sürece; çiftçilerimizin malları yağmalanmaya devam edecek…

 

Bu suçlar, çiftçimizin göz nuru olan bu mallar ciddi bir şekilde korunabilir mi?  Ve nasıl olacak?

 

Sevgili dostlar; bu iş için birkaç ayak lazım. Yani birkaç kolluk gücünün iradesi olmazsa olmazı gerekiyor.

 

Birincisi; Çiftçi Mallarını Koruyan Bekçiler zaten görev başında. Onların yardım istediği Jandarma görevinin başında. Görevin diğer ayağı olan ZABITA şimdilik tam olarak işlemiyor. Şehrimizde, birçok yerde ucuza satılan ürünler görmeniz mümkün. Zabıtanın düzenli kontrolü olsa, bu insanlardan isteyeceği bir belge; Çiftçi Kayıt Sistemi Belgesi, işin doğruluğunu veya eğriliğini ortaya çıkartacak…

 

Kimseyi zan altında bırakmamak için, herkes üzerine düşeni doğru yapmak zorunda… Bir seyyar satıcı, gerekli belgeleri almış, helal yoldan ve az karla satış yapıyorsa; başımızın üstünde yeri var. Ya belgeleri yoksa? Sattığı malları nereden aldığını açıklayamıyorsa? İşte, burada ki en büyük görev; Zabıta Ekiplerinin ve şehrimizin yöneten; Belediye Başkanlarının…

 

Her gün kendi derdimiz peşinde koşarken, diğer insanlarında dertlerini kendimize mesele ediyor, çözüm yolları arıyorsak, bir gün bizimde başımıza gelecek sorunlarda çevremizde bir sürü bilinçli insan olacaktır…

 

Bana dokunmayan yılan çok yaşasın,felsefesi çoktan öldü..İnsan sosyal bir canlı.Birilerine ve onların yardımlarına ihtiyacı var.Duyarlı olmalıyız…Bugün çiftçimizin başına gelen yarın bizim malımız için pekala tehlike saçabilir…

 

Çiftçi Mallarını Koruma ve Kollama görevlerinde başarıyla çalışan BEKÇİLERİMİZİ candan kutluyorum. Kahramanlarımıza desteğini esirgemeyen JANDARMAMIZA gönülden teşekkürler. Aynı gayreti ZABITAMIZDAN istemek en doğal hakkımızdır; hem maddi hem de manevi olarak…