GANOSLAR TEKİRDAĞ’IN ÇÖPLÜĞÜ MÜ?

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Ganoslar Bölgesi; Kumbağ’an Şarköy’e kadar uzanan eşsiz doğal alanlarımızın yanında yerleşim yerlerimiz; gözümüz gibi bakıp kollayacağımız bu alanlar pislikten geçilmiyor.

 

Bu işten kim sorumlu dersek, kullanan, oraya zevk sefa, eğlence aramaya giden insanlar olduğu çıkar ortaya. O zaman ne yapalım? Yasaklar mı koyalım? Yasaklarla bu işi çözemeyeceğimiz ortada. Ya önlemler? En doğru önlemi nasıl bulacağız? Bu önlemin karşılığı olan, doğanın korunurken, insanların da eğlenebilip gezeceği yerler haline gelmesi için nasıl bir çözüm yolu bulacağız?

 

Kurumlarımıza; Belediye Teşkilatlarına, Kültür Müdürlüklerine, Çevre Müdürlüklerine hepsinin vizyonu, misyonu ağzına kadar dolu, insanın içini ferahlatacak kadar sorumluluk yükü içindedirler. İş uygulamaya gelince ara ki sorumlu insan bulasın…

 

Buraları kullanan insanların bir bölümü doğayla barışık olmadığı, kendi ruhsal çirkinliklerini, kötülüklerini buraya taşıdıkları belli! Yasalar, pratik çözümler ve burayı sürekli gözetip koruyacak korucular bir parça çözüm yolu değil midir? Aynı zamanda işsiz bir sürü insanımıza iş yaratmak, iş bulmak anlamına da gelmez mi?

 

Ganoslar Bölgesinde en çok öne çıkan sosyal, kültürel ve turizm faaliyeti; yamaç paraşütü görünse de, bölgenin öyküleri; mitolojiyle bezenmiş, mayalanmış durumda, bağları, bahçeleri, şarabı, zeytini, zeytinyağı öne çıkartılacak derece iyi ve değerli…

 

Uçmakdere öncülük için çoktan kolları sıvadı. Kalanların göç etmek gibi niyeti bile yok artık! Gidenler ise nasıl dönerim diye düşünce içindeler. Yörenin günlük turizm hareketi özellikle yaz aylarında önemli seviyeye çıkıyor. İstenen ise on iki ay boyunca; bütün mevsimlerin kapsayan turizm hareketlerinin olması…

 

Nasıl olacak? İlk önce yörenin temizliğini, düzenini insanca ve kabul edilir önlemlerle öne çıkartıp özenilecek bir yer haline getirmekle bir başlangıç yapacağız. Ya sonra? Sadece Hoşköy Feneri; HORA FENERİ bile yüz binlerce turisti kendisine çekecek mühendislik, mimari ve kadim hikâyeleriyle bekliyor. Şarap, üzüm, zeytin üreticileri oranın bir parçası… Hepsi doğal hayat kokuyor. Tepeleri, vadileri, yaylaları zarafetli bir gizem çekiciliği oluşturuyor.

 

At turizminden, deniz ve yamaç turizmine, balon turizminden şarap, zeytin ve konaklama turizmine kadar her türlü amaç için buradaki doğa ve doğal şartlar uygun. Fazlasıyla uygun… Tekirdağ’ın entelektüeli, aristokratı veya Tekirdağ’ın isimin öne çıkartacak insanların durumu bir türlü uygun değil! Çünkü yoklar… Zaten yoktular… Gönüllü sevdalıları meclisin dışında tutuyorum…

 

Piknik alanları acilen gözden geçirilmeli. Buralarının sayısı artırılıp ormanlarımıza zarar vermeyeceğimiz yerler haline getirildiği gibi denetlenmeli! Temizlenmeli! Buraların sahibi olduğu belli edilmeli. Sözün özü; buraların sahibi halk olduğu halde, yine halkın bir parçası olanların her an burayı pislik bahçesine ve cehenneme dönüştürecek yanları, davranışları var.

 

Ganoslar Bölgesi Tekirdağ’ın vazgeçilmezidir. Slovenya’da ki mağaralar yılda 38 Milyon turist ağırlıyor. Neredeyse Türkiye’nin turist sayısının tamamı kadar! İnanılacak gibi değil. Tekirdağ’ın gerçek manada turisti yok!

 

Kapsamlı araştırma, istikrarlı projelere acilen ihtiyacımız var. Halk dilinde efsaneye dönmüş olan koylarımız; acilen o isimlerle; Sütlüce, Ayvasıl veya Dut Limanı olarak halkın hizmetine, eğlencesine doğanın doğallığı korunarak, özenli, projeli ve dünya turizm değerlerine önce uygulamalar katacak derecede olmalı…

 

Ganoslar üzerinde “Balon Gezintisi” düşünülmemesi büyük kayıp! Ganoslar Bölgesinde at turizminin öncelik olmaması büyük kayıp! Ganoslar Bölgesinde denizden teknelere koyların gezdirilmesini öne almamamız büyük kayıp! Ganosların günlük turizminden öte gecelik turizme, her mevsim yapılacak aktivitelere açılmaması büyük kayıp!

 

Kısacası dostlar; Ganoslar bir rüya olmaktan öte yaşamın en hakiki gerçeği. Buraları ıhlamur, kekik, adaçayı, zeytin çiçeği kokuyor. Buraların hikâyeleri bile dünya insanını çekecek kadar gerçek ve düş arası özel öyküler…

 

Sahi Ganosların temiz olması, Ganosların turizm nimetinden faydalandırılması bu kadar mı zor?