DOLAR 32,4849 % 0.12
EURO 34,8018 % -0.1
GRAM ALTIN 2.424,21 % -0,45
ÇEYREK A. 3.963,59 % -0,45
BITCOIN 63.190,01 1.686
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

HER SÖZ, TEKİRDAĞ MEYDANINA ÇIKIYOR

Son Güncelleme :

24 Eylül 2019 - 11:32

 

 

Tekirdağ’ın yüz yılda bir meydanı olunca, kiminle karşılaşsam ilk sözü Tekirdağ Meydanına getiriyor. Haklılar; çok haklılar. Bu şehir meydansız, bu şehir turistsiz, bu şehir plajsız, balıksız; bu şehir yalnız bırakıldı; çok ötelerden beri… Herkes günü kurtarmış! Bolca el sıkma, çay kahve ısmarlama; hısım akraba kollama ve geçen bir yüzyıl; ancak altyapısı bitti. Ancak bir meydana kavuştu…

 

Bu oluşumların geçmişi otuz yıl önceki politikacılarının da emeklerine borçlu olduğumuz, bugünün kararlı BAŞKANI Kadir Albayrak’ın titiz ve disiplinli duruşuyla bütünleşerek sonuca geldi.

 

 

Gördük ki, sadece meydana kavuşmakla iş bitmiyor. Kocaman bir meydanımız oldu. Neredeyse bir aydan bu yana açık… Hemen kıpırtıları görmek isteyen insanımız, esnafımız heyecan içinde… Kimisi hayal kırıklığı yaşamakta… Niçin? Ortaya çıkan KARA kubbeli asansörlerin fazlalığı, yanlışlığı yüzünden…

 

Ne zaman meydandan geçsem (Büyük bir keyif içinde geçiyorum) muhakkak bir tanıdık durduruyor beni. Hemen meydana getiriyor sözü. Yeterince yeşil olmadığını söyleyen insanımız; insanlarımız, sözü dönüp dolaştırıp; YEŞİL ile KARA KUBBELERİN duruşuna getiriyor.

 

Gerçektende meydanın yeşili çok az. Kendimde denedim gördüm; yeşil alanlarda yüzünüze yayılan serinlik, meydanın taş alanlarında yayılan sıcaklıktan çok farklı. Süleymanpaşa Belediyesi durumu kurtarma adına meydana saksı içinde ağaçlar dikti; kötünün iyisidir diye kabul edebiliriz. Meydanın serinliğine çare mi? Asla! Meydanın bir bölümünün daha yeşillenmesi, gölgeliklerle insanların meydana çekilmesini isteyen halkımız;

 

 “ İnsanları buraya çekersek şehrimize hareket gelir” inancı içinde haklı bir haykırış heyecanı taşıyorlar.

 

MURATLI CADDESİ’NDEKİ KARARSIZ SİMİTÇİ

 

Daha gün yeni doğmuş, araç ve insan trafiği ciddi bir hareket kazanmıştı. Caddeler araçlarla dolu, kaldırımlar ise insanlarla… Büyük ihtişamla yapılan Muratlı Caddesinin tek ihtişamı sayılan geniş kaldırımından şehrin merkezine doğru; her sabah indiğim gibi; Meriç Nehrinin Ege’ye akıp buluştuğu gibi; döngünün tekrarı içindeyim.

 

Oldukça zayıf, uzun boylu parlak pantolonlu bir simitçi; sağ elinde simit simitlerini doldurmuş olduğu plastik kasa. Sol elinde ise isteyen olursa, temiz ve bakımlı olduğunu anlatan; poşetleri taşıyan büyükçe bir poşet sarkıyor. Sağ elindeki plastik simit kasasını “GÜYA” bir naylonla örtmüş gibi! Oysa Simitlerin yarısı açıkta, koltuğunun altında, ah düştü ah düşecek haldeler.

 

Zaman zaman kaldırımdan yola iniyor, karşı tarafa geçeceğini sanan şoförler araçlarını durduruyorlar. Bizim simitçinin karşı tarafa geçme gibi bir derdi yok. Yorgun… Bitkin… Amaca Muratlı Caddesinin yukarısına; Akçeşme tarafına çıkmak. Yolun ortasına geçerek; o uzun boylu, sıska bedenin aklıyla araç durdurmaya çalışıyor. Bu acayip davranışına daha çok kızan şoförler; basıyorlar gaza…

 

Bu hareketi kim bilir kaç kez tekrarladı bizim uzun boylu, parlak pantolonlu sıksı simitçi. Hiçbir araç da onu alıp, yukarı çıkartmadı. Davranışındaki tuhaflıktan korkmuş olmalılar…

 

Bir süre önce SOSYAL MEDYA dünyasında simitçiyi; iyi insan davranışını anlatan bir video yayınlandı. Binlerce insan beğendi. Onadığını ifade ettiler. Videonun konusu çok basitti. Bir simitçi elinde simitleri; bizim uzun boylu parlak pantolonlu simitçi gibi caddenin kenarında yavaşlayan araçlara simit satmak için çırpınıyordu. Bir aracın camı açıldı. Şoförü gayet nazikçe simitlerin hepsini almak istediğini söyledi. En azından simitçinin bir günlük uğraşını bugün sonlandırmak istiyordu. Ve simitlerin hepsini aldı. Simitçi gülümsüyor, araç şoförü gülümsüyor, videoyu izleyenler ise daha bir gülümsemişti!

 

Sonuçta; teori ile pratik arasında ki ara renkleri görmek, hissetmek; sevginin, olumlu davranışın bile terbiyeye, eğitime muhtaç olduğu gerçeğiyle Muratlı Caddesinde uzun boylu parlak pantolonlu simitçinin hiçbir şekilde ciddiye alınmamış olmasında yüzleşmiş oldu.