DOLAR 32,4198 % -0.07
EURO 34,8389 % -0.05
GRAM ALTIN 2.433,53 % -0,06
ÇEYREK A. 3.978,83 % -0,06
BITCOIN 63.998,00 1.295
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 13°

MEYDANLARIN ÖYKÜLERİ OLMALI

Son Güncelleme :

02 Ekim 2019 - 11:25

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Meydanları öyküsüz, şiirsiz, inansız ve eğlencesiz bıraktığınız an ruhunu kaybederler. Hiçliğin içindeki boşluk gibi anlamını yitirirler.

 

Tekirdağ Süleymanpaşa ve diğer ilçelerde yaşayan insanlarımız özledikleri bekledikleri meydanlara kavuşma özlemi çekiyorlar. Bir çınarın altında ilk buluşma hatırasını yaşayıp torunlarına anlatan insan; meydana kocaman bir hikâye bırakır. Ihlamurların, kirazların çiçek zamanı meydanlarda hissedilir. Tıpkı buluşmaların daim olan yeri, kuytu köşeleri gibi; meydanların her türlü konuğu vardır. Böceğinden kuşuna, insanından gözle göremeyeceğimiz milyonlarca canlının yaşadığı yerlerden, sığındıkları alanlardan birisidir; meydanın bahçeleri, yeşillikleri…

 

Baştan söylediğimiz gibi yaşayan meydanların ruhları vardır. En güzel sabah ezanını meydanda işitirsiniz. Akşam telaşını da meydandan izleyebilirsiniz. Öğle vaktinin huzurlu dinlencesi yine meydanlarda yuvalanır; huzura kavuşur…

 

Meydanlarda akan çeşmelerin sesi, yalakları hoş buluşmalara şahitlik yapar. Yorgun yüzlerin, avuçlara alınan suyun serinliğiyle buluşma anı; en güzel buluşmalardan birisidir. Şairler, yazarlar buralarda not düşerler zihnin edebi sayfalarına. Usulca başlayan bir esintinin ruhlara dokunuşunu duyup dizgiye başlarlar…

 

Meydan deyince akla çınar ağaçları da gelir. Dişbudak ağacı, ıhlamur, kestane de öyle… Vakit baharsa, güz zamanının esintisi sarmışsa kırlardan gelen kokuları, oturduğunuz çınarın kızıla dönüşmüş yaprakları arasından güneşin ışığı başka yayılır. Ölü yaprakları yan tarafta ki parkta oyun oynayan çocukların taze sesleri dengeler.

 

Tekirdağ Süleymanpaşa insanı da meydanlarından bunları bekliyor. Dinlenirken eğlenmeyi, eğlenirken üretmeyi… Düşünce de üretim biçimidir. Özlediğiniz meydana geldiğiniz an, şikâyetleriniz bekleme odasına alınır. Bir dizilim, bir sorgu ve bir çözüm yolu bulursunuz; dumanını tüttürdüğünüz sigaranın yanında duran çayı-kahveyi yudumlarken.

 

Tekirdağ’ın büyük çok büyük meydanı olacak. Başarılırsa belki de bölgemizin en büyük meydanlarından birinin öncülüğünü yapacak. Üzerinde bulunan bir sürü yaşlı ağacı, otopark projesi yüzünden kaybetti. Bu nedenle büyük ağaçların ekilmesi mümkün görünmüyor. Oysa çimenin yeşilliği de doğanın yansımasıdır. Kendisidir. Yazları serin tuttuğu gibi, kışları da ayrı bir güvencedir.

 

Tekirdağ’ın büyük meydanı, güneşi sembolize eden bir düzenlemeyle, tıpkı ilkokul çocuğunun güneşi çizerken yaptığı gibi güneşe doğru ve güneşten dışa doğru çizgileri sembolize eden çimenliklerden oluşan patikalar yapılabilirdi.

 

Güneşin öyküsü, Tekirdağ’ın meydanına başlar, insanlarda bu öyküyü dinler, izlerken, kendi öykülerini yazma fırsatı bulurlar. Büyük ve boş meydanları her türlü sosyal, kültürel etkinliklerle, edebi kavramlarla doldurmak, insan denen canlının içindeki sıkıntıyı da hafifletmek adına çok yerinde olacaktır.

 

Bekir Sami Ünsal’ın bir şiirini meydanı boş bulmuşken paylaşmak isterim;

 

“ Tutulursa verilen sözler

Az gelir, var eder o meydanlar!

Tutulmazsa dar eder

O meydanlar!

Meydanlarda konuşulur

Meydanlarda coşulur

Hak aranır meydanlarda

Halk bulunur meydanlarda

Meydanlar mihenk taşıdır

—Kalk!

Denilir meydanlarda.”

 

Birde “Er Meydanları” vardır; alın terinin, verilen sözlerin tutulup, halkından kaçmayıp, hakka susamış insanoğlu insanların; vatanı, milleti her daim gözeten yiğitlerin meydanı…