DOLAR 32,3145 % -0.36
EURO 34,6402 % -0.62
GRAM ALTIN 2.407,09 % -1,15
ÇEYREK A. 3.935,59 % -1,15
BITCOIN 63.430,23 1.8
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

NAİPLİ PAZARCI AYIPLI MAL SATARAK AYIP ETTİ

Son Güncelleme :

01 Ekim 2019 - 16:57

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Süleymanpaşa Salı Pazarı Naipli pazarcılardan birisinden şeftali aldım. Büyük tezgâhın en gösterişli tarafına konmuş en azından yedi sekiz kasa şeftaliler iştah kabarttığı gibi fiyatı da normal görünüyordu.

 

Yıllardır az da olsa uğradığım tezgâhlardan birisidir Naipli pazarcının tezgâhı. Kendi ürünlerini sattıklarını söyledikleri için daha da ilgimi çektiği için daha emin yaklaştım. Almak istediğim şeftali miktarını söyleyince her iki pazarcıda inanılmaz ilgiyle birisi poşeti uzatıp diğeri ; “İstediğin yerden alabilirsin!” Daha o zaman anlamalıydım, bir telaş içinde ve bana bütün kasalardan alabileceğimi söylüyorlar…

 

Pazar alışverişi yapanlar bilirler; özellikle yaş meyveler seçilerek alınmasına izin verilmez! Ama bizim pazarcılar ısrarla istediğim kasadan alabileceğimi söylüyorlar. Olacak iş değil… Yemi yutmuş bir kurban gibi üç kasadan seçerek, en güzel saydığım şeftalileri almam gerekenden daha fazla alma yoluyla sonlandırdım…

 

Alışverişim öğle saatleri olduğu için, akşam gece vakitlerinden şeftalilerin birisini kesip tadına bakmak istedim. Olacak iş değil; dışarıdan o kadar güzel görünen şeftaliler gerçekten hasta… Diğerini ve diğerini kestim. Manzara hep aynıydı; şeftaliler ayıplı mal konumundaydı. Vatandaşa ASLA satılmayacak türden…

 

Yılların pazarcıları bunu bildiği halde şanslarını denemişler, nasıl olsa Pazar müşterisi kaldırır; aldığı birkaç kilo şeftalinin hesabını mı soracak? Yılların esnafı, üstelik kendi malını kendi üreten bir üretici! Olacak iş değil! İş ahlakı nerede? İnsan vicdanı nerede?

 

Kendini bilen yarınları düşünen bir esnafın asla yapmayacağı bir iş! Esnaflığı için bir ölüm fermanı… Artık o tezgâhta ne olursa olsun dönüp bakmayacağım kesin… Kasalardan seçme şansı vererek, herhangi bir sorun çıktığında; “ Sen kendin seçtin” diyerek kirişi kırma planı yaptıkları belli…

 

İş ahlakı olmayıp sağlıklı zenginleşen, mutlu ve huzurlu bir hayat süren insanlar görmedim… İnsanların tepkisini, lanetini kazananların iki yakasının bir araya gelmediği kadim zamanlardan beri teyit edilmiştir.

 

Naipli Esnafın sahtekârlığı, elli yüz kilo hasta şeftaliyi satacağım, kurnazlığı esnaf kültürüne hiç ama hiç yakışmadı. Hâlbuki tam karşılarından Nusratlı’dan bir esnaf var; ikinci kuşak. Yıllar önce daha fazla ürün alsınlar diye domates tohumunu değiştirmişler, babadan kalan tohumları kullanmak yerine çok pahlı cinsten domates tohumları alıp yetiştirip pazara getirip tezgâhlarına koymuşlardı. Sürekli gelen müşterileri; “ Biz bu ürünü beğenmedik, eski ürünümüzü arıyoruz” dediği an, daha fazla ürün aldıkları tohumları asla ama asla kullanmadılar. Yine eski tohumlara geri döndüler. Öncelik müşteri memnuniyeti… Müşteri varsa esnaf da var…

 

Helal kazancı azdır ama değerli ve kalıcıdır… Bu yüzden Naipli Pazarcının malları daha akşamüstü bitiyor.

 

SÜLEYMANPAŞA BİSİKLET YOLU DÖKÜLÜYOR

 

Ekrem Eşkinat’ın ilk önemli çalışmalarından birisidir bisiklet yolu ve bisikletler. Büyük ilgi gördüm. Halkımızın bisiklete olan inancı arttığı gibi, bisiklet sporu oldukça öne çıktı.

 

Öteden beri devam eden kısır siyasi bakışların kurbanı oldu insanımız. Bir önceki yöneticinin yaptığı işi yavaşlatıp veya terk edip kendi getirdiğini pazarlamaya çalışma mantığı ne çok şeyler kaybettirdi insanımıza…

 

Belediyeler, halkın oyuyla halka hizmet için gelen kamusal kurumlardır. Akılcılık ve bilimsel çalışmalar önde olursa, hiçbir şeyle çelişkiye düşmezler. Önceki yapılanlar iyi, halkın yararınaysa o işi daha da yüceltirler.

 

Bizde ne yapılıyor? Öncekinin yaptığınla yüzleşmek dahi istenmiyor. Bisikletler iyice yaşlandı. Bakıma alılmaları gerektiği gibi büyük çoğunluğu yenilenmesi gerekiyor. Bisiklet yolu iyice silindi. Görüntü oldukça kötü; yani berbat! Peki, ama bu yeri Süleymanpaşa yetkilileri görmüyor mu? Herkesin gözü önünde değil mi? Bu işe gönül koymuşlar şimdiden konuşmaya başladı bile; “Acaba bu işin karı yok mu? O yüzden mi bu işe bakmıyorlar!” diye sözcükler birbirini izliyor…

 

Süleymanpaşa bisikletlerinden sorumlular çok iş yapıyormuş gibi; belli bir süre sonra belli zamanda kayıt olmuş insanların kartlarını dondurmuşlar. Kartı okutunca kartın hizmeti şu tarih de doldu, diye açıklama yapılıyor. Böyle bir şey olur mu? Kaçıncı yüzyılda yaşıyorsunuz? Bunlar banka kartı mı? Kişi önceki belediye döneminde kartını yüklemiş, kartında parası da var; aylar sonra bisiklet kullanmak için sahile iniyor; bisiklet alamıyor. Niçin? Süresi dolmuş! Büyük işler bunlar; büyük boş işler…