OLİMPİK BUZ PATENİ SALONUMUZ ve ATIŞ POLİGONUMUZ ÇÜRÜMEYE BIRAKILDI

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Tekirdağ Süleymanpaşa’da ilginç uygulamalara şahit oluyoruz. Neredeyse bir skandal olabilecek düzeyde milli kayıplar gözlerimizin önünde çürüyüp gidiyor. Tamamının sorumluluğunda Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı var.

 

Büyük paralar harcanarak ortaya çıkartılan yer; TEKİRDAĞ OLİMPİK BUZ PATENİ SALONU. Tekirdağ’da yapılması adına övünç duyabileceğimiz bir yatırım olabilirdi! Ama olmadı! Olamadı…

 

Halkın kendi aralarında fısıldadığı şey; “Buraya harcanan para 25 Milyon Lira.” Hiçbir plan ve program yapılmadan; “ Ben yaptım oldu!” düşüncesinin bir ürünü gibi görünüyor. Deneme çalışmalarından sonra ortaya çıkan elektrik faturasının karşılığı; Buz Pateni Salonu amacın dışında şimdi büyük bir depo oldu. Halkın ağzında; “ OLİMPİK DEPO” fısıltıları çoktan şehrin her yanını sardı…

 

Buraya harcanacak para ile 13 Kasım Stadının viran hali düzeltileceği gibi, bu stat gibi onlarcası yapılabilirdi. Buraya harcanan ama karşılığı alınamayan parayla Olimpik Yüzme Havuzumuzun, hemen yanı başında bulunan ATATÜRK SPOR SALONU, dökülüyor; boşa giden paranın sadece bir kısmı bu salonlara aktarılsa; ışıl ışıl, pırıl pırıl olmazlar mıydı? Buraları kullanan yüzlerce sporcumuz var…

 

Tekirdağ Olimpik Buz Pateni Salonu; şimdilik bir rüya oldu. Rüyanın sonucu gün doğumuyla olan şey; Olimpik bir depomuz oldu…

 

Bu Olimpik Buz Pateni Salonunun hemen yakınında Tekirdağ Atıcılık Sporuna gönül vermişlerin kendi fedakârlıklarıyla yaptırmış oldukları ATIŞ POLİGONU var. Bunun durumu ne oldu? Atış Poligonunun durumu; İÇLER ACISI… Daha önceki dönemin Valisi tarafından gerçek sebeplere dayanmayan nedenlerle kapatılan, tüm ülkede çalınmadık kapı bırakılmadığı halde ÇÜRÜMEYE terk edilen milli yerlerimizden birisi…

 

Tekirdağ Atış Poligonunu kullanan altmışa yakın sporcumuzun büyük çoğunluğu poligon olmayışı yüzünden bu sporu bırakmak zorunda kaldı. Direndiler, yalvardılar, rica ettiler; çalınmadık kapı bırakmadılar. Duyarsızlık, gaflet ve sağırlık Ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın spor felsefesine ters düşen bürokrasi; Sayın Erdoğan’ın ısrarla ; “Sahaya İnin” uyarılarını bile duymayarak yollarına devam ettiler…

 

Bir kez daha; bir kez daha yazıyorum. Kim bilir kaçıncı kez… Sözün özü; Tekirdağ Süleymanpaşa ATICILIK POLİGONU çürümekten kurtarılmalıdır. Son zamanlarını yaşıyor… Burayı veya bir başka yeri yeniden yapmaya kalksanız 1 MİLYON harcamanız gerekirken burayı kurtaracak yatırım; 100–150 TL’yi geçmez.

 

Tekirdağ Süleymanpaşa 13 Kasım Stadı acilen bakıma alınmalı. Yüzlerce, binlerce insanımızın daha iyi spor yapması, daha iyi bir ülke olma adına…

 

Atatürk Spor Salonu; bizim yüz akımız olacak bu yer; niçin viran bir hal görüntüsü içinde ibretsel bir kadere terkedilmiş durumda. Olimpik Yüzme Havuzunun şehir insanı ve gençliğinin kullanımının yüzdeliği, verimliliği tekrar tekrar gözden geçirilmeli. Yapacak çok şeyler var.

 

Tekirdağ İl Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğümüz sadece başarılı olmuş beş on gencimizin fotoğraflarını çekmekten vazgeçmeli. Kendi içinde kendi uğraşları sonucu binlerce genci, insanımızı kazanmalı; ulusal ve uluslararası alanda; gençlerimiz kazanırken şehrimiz ülkemizde kazanacaktır…

 

Olimpik Buz Pateni Salonumuzun kaderi ne olacak? Bu büyük harcamanın vebali kimin üzerine kalacak? Bir parça milli duygularımız varsa, vicdanlarımız yerindeyse, bu değerli yatırımın bir an önce Tekirdağ ve bölge insanının hizmetine sunulması gerekmez mi?

 

Atış Poligonu için gönderilen paralarla ne yapılacak? Bu yerin ONARILMASI, kurtarılması için Büyük Şehir Belediyesinin vermiş olduğu destek niçin kabul edilmedi? Daha bir sürü soru ve korkunç bir suskunluk…

 

Şimdi ölüme terk edilen bu poligonu; içinden büyük şampiyonlar çıkarttı: biliyor musunuz? Ataberk Keskin’in Tekirdağ adına kazandığı madalyaları saymaya kalksanız sayamazsınız… Atıcılıkta Türkiye rekortmeni “Atıcılık Trap Federasyon Kupası” Tekirdağ ili sporcularından Zafer AKGÜN’e aittir. Türkiye rekortmeni olduğu yarışta; 125’te 125 plak vurarak Türkiye rekortmeni olarak ismini şeref listesine yazdırmıştır.

 

Bütün başarılıra, bütün kayıplar öylece bekliyor. Sanki hiçbir şey yokmuş gibi, herkes günlük sıradan işine devam ediyor. Oysa Tekirdağ insanı ve ülke insanı kaybediyor. Bir tarafta boşa giden milyonlar, bir tarafta çok az parayla onarılacak ve onurlandırılacak tesislerle sporcular…

 

Bürokrasinin ağır ağabeyleri, efendileri, beyefendileri; sizler bu işin neresindesiniz?