DOLAR 32,4234 % -0.02
EURO 34,8112 % -0.1
GRAM ALTIN 2.430,63 % -0,18
ÇEYREK A. 3.974,08 % -0,18
BITCOIN 64.138,00 1.327
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 14°

PİŞKİN HALK OTÜBÜS ŞOFÖRÜ

Son Güncelleme :

15 Ekim 2019 - 16:41

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Olimpik Havuzun durağından binmiş olduğum halk otobüsü kimi yerde yolcu alarak, kimi yerde yolcu indirerek yoluna devam etti. Her şey Aydoğdu durağına gelince değişti. Sakallı uzun boylu bir genç adam bindi. Ne otobüs şoförü ona baktı, ondan para istedi, ne de onun para verecek bir derdi vardı. İlk önce şoförün tanıdığı mıdır, diye düşündüm. Yok; tanıdığını olmadığını gördüm. Otobüs hareket ettikten sonra bizim sakallı genç adam, arka koltukta oturan bir başka yolcunun yanına geçti. Elindeki kâğıdı gösterip ona bir şeyler sordu. Buraya kadar her şey yolunda gidiyormuş gibi görünüyor. Benimse aklımda şu soru; “Otobüs şoförü bu sakallı güvensiz genç adamdan niye ücret almadı?” sorusunda…

 

Sakallı genç adam yanına geçtiği diğer yolcuya birkaç sorudan sonra niyetini ortaya döktü. Çorlu’ya gideceğini on liraya ihtiyacı olduğunu bin bir dille ve fiziksel üstünlüğü psikolojik üstünlüğe çevirir vaziyette sürdürdü. Yanındaki yolcudan bir şey çıkmayınca, hemen önünde kodlukta oturan iki yaşlı kadının neredeyse içlerine kadar sokularak, yalvarır vaziyette para istemesini sürdürdü. Herhangi yanlış bir cevap verilse, şiddete başvuracak bir yapıya sahip bu tipin bu baskısın hemen şoförün arkasında yaşanıyordu…

 

Ne acıdır ki; oradaki kamusal düzenin sorumlusu olan şoför bu işten hiç haberi yokmuş gibi, olanları duymak gibi bir derdi yoktu. Kalın ensesi, biçimsiz bedeniyle aracını kullanmaya devam ediyordu. Binen sakallı belayı önceden tanıdığı belliydi. Onun araca binmesine, para vermemesine ses çıkarmadığı gibi, yolculara baskı yapmasına da hiçbir şekilde ses çıkarmadı.

 

Bu nasıl iştir? Bu araçların şoförleri bu kadar yetkisiz, bu kadar duyarsız, bu kadar gafil duruma düşmüş olması mümkün mü?

 

Mümkündür dostlarım; oldukça mümkün! Askeri ücretle çalışan, öğle yemeğini simitle geçiren insanın, dikkati, duyarlılığı ileri seviyede olması mümkün değildir. Her şeyi özelleştireceğiz diye, her şeyin suyunu çıkarttık. Hemen her yerde güvensizlik kol geziyor…

 

Hâlbuki o şoför, iyi bir maaş, yeterince sosyal güvence sahibi olsa, kolluk kuvvetlerinden de gerekli eğitimi alsa; yapacağı şey belliydi. Otobüsten hemen 112’yi arar, yolcuların güvenliğini, huzurunu derhal sağlar, görevini yapmış olurdu.

 

Kimi sorumlu tutacağız? Kimi suçlayacağız? Bu yaşananlar her yanımızı sarmış vaziyette. Yeterli güvenlik olmadığını sezen her türlü sakallı bela, vatandaşa baskı yapmayı meslek haline getirmiş durumda…

 

TEKİRDAĞ MESLEKİ ve TEKNİK ANADOLU LİSESİ’NİN BAŞINA GELENLER PİŞMİŞ TAVUĞUN BAŞINA GELMEMİŞTİR.

 

Tekirdağ’ın eski okullarından birisi. Tarihiyle, atölyeleriyle, kapalı spor salonu, futbol sahası ve piyasaya ara eleman yetiştirmesiyle çok değerli süreçlere imza atan bir okuldur.

 

Ne yazık ki eğitimdeki yap-boz çilesi bu okula da zarar vermiş, eski kalitesini yitirmiş, öncü olduğu; spor, eğitim, motor, elektrik, ağaç işleri, torna tesviye, makine ressamlığı, metal işleri dallarında aranan insanlar yetiştirirken şimdi zoraki gidilen bir okul konumuna düşürülmüştür… Yazık…

 

Yanından geçerken içim sızlıyor. Bir zamanlar bahçeleri; Babil Sarayının Asma Bahçeleri gibi; bakımlı, değerli, görsel bir şölen içindeydi. Bir zamanlar…

 

Ya şimdi? Korkunç bir görüntü; çalıya, toza, toprağa teslim olunmuş; terk edilmiş bur konum içinde…

 

Ama asıl sorun daha başka! Futbol sahası işgal edilmiş durumda. İl Milli Eğitimin buraya bina yapması; gerçek bir skandaldır… Bir gün adalet işlerse, buraya bina yapma iznini verenlerin hesap vermesi mümkün olmayacaktır.

 

Bir okulun; yüzlerce, binlerce insanın spor yapacağı, nefes alacağı, huzur bulacağı bir yere bina yapmak kimin akılına gelir? Bu izni nasıl alır? Bu iş yasal mıdır? Hadi binayı yaptınız; ya bahçesini? Kocaman okul bahçesinin (Futbol sahası)neredeyse tamamını ele geçirip Milli Eğitim Müdürlüğü çalışanlarının araçlarına otopark yapmışlar…

 

Bu iş öğrencilere, bu değerli okula REVA mıdır? Bu okulun başına gelenler gerçekten de halkın deyimiyle “ Pişmiş tavuğun başına gelmemiştir.”

 

Gündemden düşmeyen konulardan biriside DEBREM gerçeğidir. Ulusal medyada varsa yoksa İstanbul tartışılıyor. Ya Tekirdağ? Tekirdağ’ın ilçeleri? Yeterli önlemi aldık mı? Tehlikeli binalar gözden geçirildi mi? İmkânları olmayan vatandaşlara ulaşıldı mı? Yeterli toplanma alanlarımız var mı?

 

İşin bir gerçeği; Tekirdağ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi futbol sahası aynı zamanda muhteşem bir toplanma alanı konumundaydı. Şimdi ne oldu? İl Milli Eğitim Müdürlüğünün binaları; beton ormanına teslim oldu…