BİNLERCE DÖNÜM ARAZİ YOK EDİLİYOR…

Tekirdağ il sınırları içinde acımasızca sanayileşme yaşanıyor.

İstanbul ve Avrupa’nın hemen ortasında bulunmamız, lojistik maliyetlerinin çok düşük olması,arazi fiyatlarının uygunluğu ve bir çok nedenden dolayı bu işe “dur” diyemiyoruz.

Niye?

Tekirdağlı yöneticilerin, seslerini pek de yüksekten dillendirmemeleri de buna eklenince  sonuç hüsran oluyor.

Tarım topraklarını koruması gereken kurum ya da bu kurumlarda yer alanlar da dümen suyunda gidince, iş yapacak yöneticinin de eli kolu bağlanıyor.

Tarım toprakları bilindiği gibi, yıllarca sonra oluşuyor.

“Yıllarca” derken “milyonlarca yıl” demek istedim.

Bunun altını, kalın çizgilerle çiziyoruz.

Tekirdağ’da her an sanayi kuruluşu kurmak için, müracaatlar oluyor.

Bundan sonra da olacak.

Zira Trakya ve özellikle Tekirdağ toprakları oldukça cazip.

Karar vericilerin,” binlerce dönümü” riske attıklarında “onlarca dönümü” arar duruma gelebileceğimizi de unutmamalarını öneririm.

Tekirdağ’ın nüfusu hızla çoğalıyor.

Dolayısıyla bu çoğalma bir çok sorunu da beraberinde getiriyor.

Tekirdağ verimli toprakları sayesinde, yaklaşık yüzde 65 oranında ekilip biçiliyor ve Türkiye’de birinci durumda …

Umudumuz; kirli sanayinin. Tekirdağ’a gelmemesi.

Yönetenlerin, toprak hassasiyetimizi daha da dikkate almasını tavsiye ederiz.

Zira Toprak, kandan sonra en değerli madde.

Korumak,hepimizin asli görevi olmalı!