DOLAR 32,4689 % 0.06
EURO 34,8539 % -0.05
GRAM ALTIN 2.435,30 % 0,01
ÇEYREK A. 3.981,71 % 0,01
BITCOIN 63.744,41 1.047
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 14°

“EN AZ 14 GÜNLÜK YASAK GETİRİLMELİ”

Son Güncelleme :

02 Aralık 2020 - 13:47

Tekirdağ Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Gamze Varol, son günlerde Tekirdağ il genelinde koronavirüs ile enfekte kişi sayısının, Türkiye ortalamasının üzerinde bir hızla, salgının ilk günlerine kıyasla 40-50 kat arttığını, PCR test pozitifliği oranının %20’lerin üzerine çıktığını, günlük PCR test pozitifliğinin 800 -1000 gibi rakamlara ulaşmış olduğunu gözlemlediklerini dile getirdi.

İl genelinde yoğun bakım yatağı bulmanın neredeyse olanaksız hale geldiğini ifade eden Doç. Dr. Gamze Varol,  yoğun bakımda takip edilmesi gereken hastaların ancak servislerde takip edilebilmekte olduğunu, bu yüzden gerekli bakım ve tedaviyi alamadıklarını vurguladı.

Tekirdağ Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Gamze Varol, Tekirdağ Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ekrem Çelik ve Tekirdağ Tabip Odası Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Dr. Emel Ersöz ile birlikte koronavirüs pandemi süreci hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundular.

Verilerin, salgının kontrol edilemez kritik bir dönemde olduğunu gösterdiğini açıklayan Doç. Dr. Varol, sağlık çalışanları ve sağlık kurumlarının kapasitesinin bu denli yüksek hasta yükünü kaldıramayacak boyuta geldiğini ifade etti.

“GÜNLÜK POZİTİF VAKA SAYISI 800-1000 GİBİ RAKAMLARA ULAŞTI”

Varol; COVID-19 hastalığının 11 Mart’ta ülkemizde görüldüğünün resmi olarak açıklanmasından günümüze gelene kadar Tekirdağ Tabip Odası olarak Tekirdağ’da pandemi sürecinin yakın takipçisi olduklarını ifade ederek; “Nisan -Mayıs aylarından sonra azalmaya başlayan COVID-19 pozitif hasta sayısının, Eylül ayı itibariyle giderek artmaya başladığını gözlemledik. Özellikle son günlerde ilimizde yeni koronavirüs ile enfekte kişi sayısının, Türkiye ortalamasının üzerinde bir hızla, salgının ilk günlerine kıyasla 40-50 kat arttığı, PCR test pozitifliği oranı %20’lerin üzerine çıktığı, günlük PCR test pozitifliğinin 800-1000 gibi rakamlara ulaşmış olduğunu gözlemliyoruz. Bu endişe verici tabloya ek olarak sağlık çalışanlarının çalışma şart ve koşulları giderek ağırlaşmaktadır. COVID-19 pozitif sağlık çalışanı sayısı, her geçen gün artmaktadır. Sağlık çalışanı pozitifliği, sağlık hizmeti sunumunda aksamaya yol açacak denli hızlı gelişmektedir. Sağlık hizmetinde aksamalar yaşanmaması adına sağlık çalışanları sağlıklarını tehlikeye atarak, yaşamlarını hiçe sayarak, yüksek riskli temaslı olduklarında bile ya da belirtileri bulunmadığında çalışmak zorunda kalmaktadırlar.  İl genelinde yoğun bakım yatağı bulmak neredeyse olanaksız hale gelmiştir. Yoğun bakımda takip edilmesi gereken hastalar ancak servislerde takip edilebilmekte bu yüzden gerekli bakım ve tedaviyi alamamaktadır.” diye konuştu.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARI TÜKENDİ”

Verilerin salgının kontrol edilemez kritik bir dönemde olduğunu gösterdiğini ifade eden Varol; “Sağlık çalışanları tükenmiştir. Sağlık çalışanları ve sağlık kurumlarının kapasitesi bu denli yüksek hasta yükünü kaldıramayacak boyuta gelmiştir.  İl Hıfzıssıhha Kurulu ve İl Pandemi Kurulu’nun ilimize özgü önlemleri ivedilikle hayata geçirmesi gerekmektedir. İl Pandemi Kurulu’nca İç İşleri Bakanlığı Genelgesi uyarınca 17 Kasım 2020’de açıklanan kısıtlamaların ilimizdeki salgını kontrol altına alabilmek için yeterli olmayabileceği endişesini taşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“EN AZ 14 GÜNLÜK YASAK GETİRİLMELİ”

Salgınla ilgili önerilerini sıralayan Varol; “En az 14 gün boyunca ilimize giriş çıkışlarda çok sıkı tedbirler uygulanmalıdır. En az 14 gün boyunca sağlık, belediye temizlik ve gıda satışı dışındaki tüm faaliyetler durdurulmalıdır. Güvenlik adına yürütülecek faaliyetler cezalandırıcı bir perspektifle değil, sosyal hizmetler ve destek kapsamında yerel yönetimlerin de katılımıyla yürütülmeli, vatandaşların can ve mal güvenliğini korumaya yönelik tedbirlerle sınırlı olmalıdır. Kamuda çalışan işçi memur vb. tüm çalışanların maaşlarının kesintisiz ödenmesi; gündelik işlerde ve özelde güvencesiz çalışan ve yoksulların tamamının en az 14 günlük ihtiyacının karşılayacak mali destek kamu bütçesinden karşılanması, esnafa en az 14 günlük kira bedeli ve geçim giderleri desteği verilmesi için gerekli girişimlerde bulunulmalıdır.” şeklinde konuştu.

“PERSONEL AÇIĞI KADROLU İSTİHDAM İLE KAPATILMALI”

Sağlık personellerine nitelikli kişisel koruyucu donanımların eksiksiz sağlanması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Gamze Varol; “Pandemi ile mücadelede sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri ile bakanlık kolektif çalışmalıdır. Sağlık alanındaki personel açığının güvenceli kadrolu istihdamı ile kapatılmasına yönelik planlama yapılmalı, 4C, 4B gibi güvencesiz kadrolarda çalışan personelin güvenceli kadroya geçmesi sağlanmalı, haklarında kesin yargı kararı bulunmayan tüm sağlık emekçilerinin göreve başlatılması için çaba gösterilmelidir. Yüksek enfeksiyon riski ve aşırı iş yükü altında çalışan sağlık çalışanlarının sahada yaşadıkları şiddet, mobbing, adaletsiz ek ödemeler, belirti göstermelerine rağmen çalıştırılmaları, Covid-19 testi yaptırmalarının engellenmesi, hamile ve kronik hastalığı olmasına rağmen çalıştırılmaları vb. sorunların giderilmesine yönelik ivedilikle planlamalar yapıp girişimlerde bulunulmalıdır. Belediye temizlik işçileri, gıda tedarikçileri, güvenlik güçleri gibi çalışması zorunlu olan kesimlere kamu ve çalıştırmaya devam eden firmalarca nitelikli koruyucu donanım sağlanmalıdır. Vatandaşların zorunlu harcamalarının (su, elektrik, ısınma, vb.) faturaları devlet tarafından ödenmeli, kredi borçları vb. ertelenmesi için girişimlerde bulunulmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

“VERİLER ŞEFFAFLIKLA PAYLAŞILMALI”

Enfekte olan ve hayatını kaybeden vatandaşların ve sağlık çalışanlarının sayısı dahil tüm verilerin, yapılanların, eksikliklerin şeffaflıkla toplumla paylaşılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Gamze Varol; “Farkındalık yaratmaya yönelik sosyal medya, TV, gazete vb gibi araçlarla bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır. İlimizde milletvekili bulunan tüm partiler ve DKÖ, STK’lar, muhtarlar, mahalle meclisleri vb gibi toplumun örgütlü kurumları ile resmî kurumlar eşgüdüm içinde çalışmalıdır. Kalabalık ve yoksul aileler içerisinde hastalığa yakalananların tedavilerinin ve izolasyon süresi boyunca konaklamalarının kamuya ait ya da kamunun finansmanını sağlayacağı ayrı mekanlarda gerçekleştirilmesi, izolasyonda kalmak zorunda olanlara bakım verilmesi sağlanmalıdır. İlimizde COVID-19 nedeniyle enfekte olan ve hayatını kaybeden insanlarımızın ve sağlık çalışanlarının sayısı dahil tüm veriler, yapılanlar, eksiklikler şeffaflıkla toplumla paylaşılmalıdır. En az 14 günlük sürenin sonrasında pandeminin boyutu yeniden gözden geçirilerek hareket edilmelidir. Salgın ilde kontrol altına alınıncaya kadar ile giriş çıkışlarda tedbirler (test yapma, 14 gün izolasyon vb) sürdürülmelidir. Bu bir seferberlik çağrısıdır. İlimizde pandemi önlemlerini halk sağlığı bilimi ilkelerini önceleyerek, ilimize özgü dinamikleri dikkate alıp sosyal ve ekonomik kaygıları da anlayarak ve gözeterek, herkesi kapsayacak şekilde hiçbir şekilde gevşemeye fırsat tanımadan vatandaş, kamu, sivil toplum kuruluşları ve akademi el ele ve işbirliği ile pandemi mücadelesini yürütmeliyiz.” diyerek sözlerini tamamladı. Habertrak/Serhat Yeşilipek