“Eşitsizlikten derhal vazgeçilmeli”

Eğitim Sen Tekirdağ Şube Başkanı Kamil Sarı, pandemi koşullarında uzaktan eğitimin devam etmesine rağmen öğrencilerin uzaktan eğitime erişiminde ciddi sorunlar yaşandığını ve bu nedenle de Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) öğrencilerin tüm müfredattan sorumlu olmasının “skandal” olacağını vurguladı.

Sarı, eğitimde uzun yıllardır var olan eşitsizliklerin koronavirüs sürecinde daha da derinleştiğini kaydederek, “Yüz yüze eğitimle kıyaslanamayacak kadar dar ve sınırlı olanaklarla yapılan uzaktan eğitimde ve canlı derslerde, bilgisayarı, interneti ve hatta televizyonu olmadığı için derslere katılamayan öğrencileri yok sayarak, öğrencileri bütün müfredattan sorumlu tutmak tam bir sorumsuzluktur.” Diye konuştu.

“MEB BİR SKANDALA DAHA İMZA ATTI”

Eğitim Sen Tekirdağ Şube Başkanı Kamil Sarı, merkezi sınavların kapsamında bir değişiklik yapılmadığını söyleyerek başladığı konuşmasında, “Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), kovid-19 salgınının eğitimi ve günlük yaşamı doğrudan etkilediği bir dönemde, Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) gibi merkezi sınavlarının kapsamında bir değişiklik bulunmadığını ve öğrencilerin bütün müfredattan sorumlu olacağını duyurarak bir skandala daha imza atmıştır.” Değerlendirmesinde bulundu.

“ÖĞRENCİLERİN TÜM MÜFREDATTAN SORUMLU TUTULMASI KABUL EDİLEMEZ”

Sarı, merkezi sınavlarda öğrenilerin tüm müfredattan sorumlu olmasının doğru bir karar olmadığına dikkat çekti ve “Pandemi koşullarında eğitim öğretimin bütün eksikliklerine rağmen uzaktan yapılmaya çalışıldığı, çok sayıda öğrencinin uzaktan eğitime erişiminde ciddi sorunlar yaşandığı bir dönemde, LGS ve YKS gibi sınavların kapsamında değişiklik yapılmayarak öğrencilerin bütün örgün eğitim müfredatından sorumlu tutulması kabul edilemez.” İfadelerini kullandı.

“DEZAVANTAJLI GRUPLAR UZAKTAN EĞİTİMDE SİSTEMİN DIŞINA İTİLDİ”

Öğrencilerin uzaktan eğitime erişimde ciddi sıkıntılar yaşadığına değinen Sarı, “Pandemi nedeniyle hayata geçirilen uzaktan eğitim uygulaması ve canlı derslerde, öğrencilere örgün eğitimde uygulanan müfredatın aynısı verilmiştir. Müfredatta uzaktan eğitime uygun bir seyreltme ve azaltma yapılmadığı gibi, çok sayıda öğrencinin uzaktan eğitime erişimde ciddi sorunlar yaşadığı bilinmektedir. Eğitimde uzun yıllardır var olan eşitsizlikler geçtiğimiz süreç içinde daha da derinleşmiştir. Özellikle sosyoekonomik durumu iyi olmayan düşük gelirli aileler, tarım işçisi çocuklar, anadili farklı olan çocuklar, engelli çocuklar ve diğer dezavantajlı gruplar uzaktan eğitime büyük ölçüde ulaşamamış, MEB gerekli adımları atmadığı için fiili olarak sistemin dışına itilmiştir.” Şeklinde konuştu.

“HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR”

“Öğrencilerin uzaktan eğitime erişimde çok ciddi sorunlar yaşadığı bilinmesine rağmen, hiçbir şey olmamış gibi davranmak mümkün değildir.” Diye konuşan Sarı, “Yüz yüze eğitimle kıyaslanamayacak kadar dar ve sınırlı olanaklarla yapılan uzaktan eğitimde ve canlı derslerde, bilgisayarı, interneti ve hatta televizyonu olmadığı için derslere katılamayan öğrencileri yok sayarak, öğrencileri bütün müfredattan sorumlu tutmak tam bir sorumsuzluktur.” Dedi.

“MÜFREDAT VE DERS İÇERİKLERİ YENİDEN OLUŞTURULMALIDIR”

Sarı, uzaktan eğitime erişimi olmayan öğrenciler dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiğini altını çizerek, sözlerini şöyle noktaladı: “Uzaktan eğitim koşullarında müfredat ve ders içerikleri tüm farklılıklar dikkate alınarak yeniden oluşturulmalıdır. Eğitime erişemeyen öğrencilerin içinde bulunduğu koşullar dikkate alınmalı, bu öğrencilere yönelik özel çalışmalar yapılmalı, ders içerikleri ve kullanılacak materyaller yeniden düzenlenmelidir. Öğrencilerin sınavlarda hangi konulardan sorumlu olacakları bütün bu adımlar atıldıktan sonra belirlenmelidir.”

Habertrak/Özlem İnan