DOLAR 32,2742 % -0.01
EURO 35,0979 % 0.02
GRAM ALTIN 2.476,97 % 0,44
ÇEYREK A. 4.049,85 % 0,44
BITCOIN 66.136,80 0.176
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 18°

Rue Lavande markası ile üretime başladılar

Son Güncelleme :

29 Haziran 2021 - 11:32

Ahmet Akçakaya ve Şebnem Cicioğlu Akçakaya çifti,  lavanta suyu, lavanta sabunu, lavantalı aromaterapik soya mumu gibi ürünler ürettikleri lavanta tarlasının kapılarını Süleymanpaşa ilçesi Yazır Mahallesi’nde ziyaretçilere açtılar.

Yakında kozmetik ürünler de üretmeye başlayacaklarını kaydeden Ahmet Akçakaya, lavanta bahçelerinin Tekirdağ’ın eko turizmini canlandıracak kaçırılmayacak bir fırsat olduğunu dile getirdi. Rue Lavande markası ile üretime başlayan çiftin tarlasına çok sayıda ziyaretçi akın etti.

   

“LAVANTA BAHÇELERİ TEKİRDAĞ’IN ŞANSI”

Lavanta bahçelerinin Tekirdağ için büyük bir şans olduğunu ve eko turizmi canlandıracağını belirten Ahmet Akçakaya “Bizim tercih ettiğimiz lavanta cinsinin yağı daha kaliteli oluyor. Yere daha yakın daha bodur bir cins ama yağının kalitesi daha yüksek. Lavantanın eko turizm anlamında Tekirdağ ve Trakya’ya çok önem arz ettiğini düşünüyorum. İsparta bölgesindeki lavantalardan hiçbir farkı yok. Hele yağ kalitesi olarak buradaki lavantaların yağ kalitesinin daha yüksek olduğunu söyleyebilirim. Aynı zamanda bu bölgedeki toprak ve iklim dolayısıyla çok daha olumlu olduğunu size söyleyebilirim. Artık Tekirdağ’da da şu an böyle ziyarete açılan dört tane bahçe var. Biz istiyoruz ki: İstanbul çevresinde yaşayanlar,  Isparta’ya gitmek yerine buraya gelsinler. Tekirdağ’ın bu konuda çok büyük bir şansı var. Bunu eko turizme dönüştürülebilir. Valimiz, belediye başkanlarımız, İl Kültür Turizm Müdürlüğümüz ile de bu konuda temaslardayız.”ifadelerini kaydetti.

“DİĞER AROMATERAPİK BİTKİLERİ DE YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ”

Lavanta yağı dışında elde ettikleri ürünlerden de bahseden Akçakaya, “Lavantalardan yağın dışında lavanta suyu, lavanta sabunu, lavanta topu, lavantalı aromaterapik soya mumu gibi ürünler de elde ediyoruz. Kozmetik belgemizi aldık. Yakında el kremleri, şampuanlar da işin içine girebilir. Biz firmamızı aynı zamanda uçucu yağ üretimi üzerine kurduk. Bir kısmında ayçiçeği ve buğday olan tarlamızın bir kısmında da diğer aromaterapik bitkileri de yetiştirmek istiyoruz. Ve yine bu bölgeye uygun olan aromaterapik bitkilerin burada üretilmesinin ve Trakya’nın böyle bir üretim merkezi olmasını istiyoruz. Bu konunun ihracatına yönelik de çok büyük avantajları olduğunu düşünüyoruz.”dedi.

“İLK ÜÇ YILDAN SONRA MALİYETİ DÜŞÜYOR”

 

Buğday ve ayçiçeğine kıyasla lavantanın ekim maliyetinin ilk üç yıl daha fazla olduğunu ancak sonraki yıllarda daha da azaldığını ifade eden Akçakaya, sözlerini şöyle noktaladı: “Lavantanın ilk olarak dikimi maliyetli.  50-100 dönüme çıktığında, makinesiz dikmek imkansızlaşıyor. Yıl içinde çapalama yapılması da çok önemli. Yoksa otlar tarafından boğuluyor. Yılda en az 4-5 defa çapalıyoruz. Bu nedenle bizim çiftçimize biraz zor ve maliyetli görünüyor. Maliyeti karşılaştığımızda, ilk üç yıl ayçiçeği ve buğdaydan yüksek olduğunu görüyoruz. Ama sonraki yıllarda baktığınız zaman dikim için bir ücret gerekmiyor. Çapa masrafı da üçüncü yıldan sonra azalıyor. Çünkü kökler yana doğru büyüdüğünden, güneş geçmediği için toprağı yeni notlar da sarmıyor. Buradaki çapa masrafı da düşmüş oluyor.” Açılış sonrası lavantadan elde edilen ürünler ziyaretçilere tanıtıldı.

Habertrak/Serhat Yeşilipek