DOLAR 32,3867 % -0.17
EURO 34,7956 % 0.14
GRAM ALTIN 2.427,55 % -0,46
ÇEYREK A. 3.969,05 % -0,46
BITCOIN 62.160,06 -2.278
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

Tekiradağlı kadınlardan eşitlik vurgusu

Son Güncelleme :

08 Mart 2019 - 17:13

Dünya Emekçi Kadınlar Günü Süleymanpaşa’da farklı etkinliklerle kutlandı.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Süleymanpaşa’da çeşitli etkinliklerle kutlanırken, Süleymanpaşa Kadın Dayanışma Platformu bir dizi farklı etkinlikle her kesimden kadını bir araya getirdi.

Süleymanpaşa Kadın Dayanışma Platformu, Türk Kadınlar Birliği ve Tekirdağ Barosu tarafından Tekirdağ Valiliği önündeki Atatürk anıtına çelenk sunma töreninin ardından, Süleymanpaşa Kadın Platformu olarak bir basın açıklaması yapıldı.

Süleymanpaşa Kadın Dayanışma Platformu tarafından yapılan açıklamada, “8 Mart’ta ve her gün, öldürülmediğimiz şehirler istiyoruz. Bu ülkede kadınların yaşadığı ağır sorunlar var En başta yaşam hakkı ihlal edilen, fiziksel, ekonomik, psikolojik, ve cinsel şiddet gören kadınlar var. Haklarımıza yapılan saldırılar, her gün artan kadın düşmanlığı var. Ancak dünyanın en zor coğrafyalarında bile kadınlar pes etmedi ve kararlılıkla mücadele etti. İlk defa İzlanda’da eşit işe eşit ücret hakkımızı kazandık. “Me Too” hareketi tüm dünyaya yayıldı ve bu, hepimizi güçlendirdi. Kadınlar her gün, her yerde hakları için mücadele ederek, her gün 8 Mart yaptı. Haklarımızı koruduk, kazanımlarımız da oldu. Daha kazanacağımız eşit ve özgür bir dünya var” dedi.

“KADINLAR HER GÜN HAYATTAN KOPARILDI”

Basın açıklamasında, “Kadınlar durmuyor, mücadele ediyor. Yıl boyu meydanlarda, adliyelerde, okullarda, üniversitelerde, iş yerlerinde hakkımız için direndik. Kadın cinayetlerinin üzerinin intihar denilerek örtülmesine karşı, gerçekleri ortaya çıkardık. Adalet aradık. İstismara uğrayan öldürülen Eylül, Leyla ve Seda için sessiz kalmadık. Bizler öldürülmediğimiz şehirler istiyoruz.2018 yılında 440, 2019’un Ocak ayında 43, Şubat ayında 31 kadın öldürüldü. Kadınlar her gün hayattan koparıldı. Adını sayamayacağımız birçok kadının yaşam hakkının ağır bir biçimde elinden alınmasına şahit olduk. Tıpkı bir plazanın 20.katından “düştü” denilerek cinayeti intihar diye saklanmaya çalışılan Şule Çet gibi. Gerçeklerin üstü örtülmeyecektir. Maalesef, kadın düşmanı politikalar yürütülmeye devam ediliyor. Mücadeleyle kazandığımız haklarımıza saldırılıyor. “Yuva yıkan yasa” diye hedef aldıkları 6284 kadınların yaşam şifresidir. Türkiye’nin imzacısı olduğu ama gereklerini yerine getirmediği İstanbul Sözleşmesi kadınlar için hayatidir. Bu sözleşmenin kadınların yaşaması için getirdiği koşullar gibi, tüm şehirlerde hayatı istiyoruz. Başka Özgecanlar, başka Şuleler, başka Didemler olmasın. Bu şehirde yaşayanların diğer yarısı gibi öldürülmediğimiz şehirler istiyoruz. Özgürce yaşayabildiğimiz şehirler istiyoruz.” Şeklinde konuştu.

“ÖZGÜRCE YAŞANILACAK ŞEHİRLER YARATILMALI”

Açıklamanın devamında şöyle denildi: “En başta yaşam hakkımız için mücadele ederken, “gerçekten yaşamak” öyle kolay değil. Kadınlar şehirlerin en merkezi yerlerinde, en işlek caddelerinde her türlü şiddet ile karşı karşıya. Bir kadın İstanbul Kadıköy’de, Bağdat Caddesi’nde, Taksim’de sokak ortasında cinsel saldırıya uğrayabiliyor. Ayşegül Terzi, Melisa Sağlam şort giydiği bahanesiyle otobüste, minibüste saldırıya uğrayabiliyor. Bir üniversite öğrencisi kadın, yurt yoluna girdiğinde ışıklandırılması olmayan o sokaklarda ardına bakmadan yürüyemiyor. Hatta Dilay Gül gibi ışıksız yurt yolunda yaşam hakkı elinden alınıyor. Kadınların kıyafetlerine, eğlenip eğlenmemelerine, nasıl bir hayat yaşayacaklarına karışmak yerine kadınların özgürce yaşayabildiği şehirler yaratılmalıdır” diye ifade etti.

Konuşmaların ardından kadınlar hep birlikte Bedesten Meydanı’ndan pankartlar eşliğinde Alışveriş merkezine kadar dayanışma içerisinde yürüdüler.

Habertrak/Zekiye Türkkan