DOLAR 32,3868 % -0.19
EURO 34,8190 % 0.16
GRAM ALTIN 2.441,00 % 0,10
ÇEYREK A. 3.991,03 % 0,10
BITCOIN 63.057,81 -0.884
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

BELEDİYELERDE PLASTİK DUBA BONKÖRLÜĞÜ

Son Güncelleme :

16 Kasım 2020 - 12:59

Keser döner, sap döner; bir gün gelir hesap döner! 

 

Son yıllarda Tekirdağ Süleymanpaşa’da bir modadır gidiyor; göre gör veya daha pratik gibi algılanmıştır diye düşünebiliriz. Tamam, yolların, caddelerin kenarlarına konan plastik dubalar-engeller daha pratik, çok çabuk takılabilir ama ya halkın BOŞA giden paraları ne olacak?

 

Yapmış olduğum araştırmalara göre Tekirdağ Sokak ve caddelerinde gördüğünüz plastik dubaların bir tanesinin ücreti; 80–100 TL arası. Yüzlercesi, binlercesi sokaklara, caddelere konulduğunu düşününce; çarpma ve toplama işlemi sayesinde ne büyük harcama kalemi olduğunu göreceksiniz.

 

Cadde ve sokakların kenarlarına konan plastik dubalar; halkı rahatlatmak, yürüyüş yolu, araç trafiğini engellemek maksadıyla konuyor; GÜYA! Gerçekte öyle mi? Gülerim ben bu gereğin öyle olmadığına. Yol kenarlarına konan plastik dubaların esnekliğini bilen şoförler bir güzel onları ezip üzerlerine araçları park ediyorlar.

 

Yol engeli olarak konan plastik dubalar her gün beş on kez ezildiği için birkaç ayda bir kırılıp çöpe gidiyorlar. Yani! Sözün özü, halkın parası yılda birkaç kez çöpe giden plastik dubalara veriliyor. Halkın parası çöp oluyor. Bunların sorumluluğunu üstlenen amirler, memurlar acaba kendi işleri olsaydı bu şekilde plastik duba dikerler miydi? Sanmam!

 

Mesele halkın daha rahat, daha güvenli yürüyüş yollarıysa; plastik dubaların hiçbir faydası yoktur. Şehrin hemen hemen her yerine konulan plastik dubaların başları her araç yanaştığına eğilmeye meyillidir. O zaman, bütün bu uğraşın, bütün bu masrafın anlamı nedir?

 

Halkın hak arayanları, fikir yürütenleri şöyle düşünüyor; “ Acaba belediyeler her yıl, hatta yılda birkaç kez bu plastik dubaları dikerek birilerini mi zengin ediyor?” Sizin de aklınıza böyle bir şey gelmiyor mu?

 

İşe yaramadığını bildiğiniz ve sıklıkla kırılan, yok olan bu plastikler-engeller için BELEDİYELER, ısrarla aynı yolu izliyor; sürekli yerlerine yenileri dikiyorlar. Peki, ama bu masraf belediye amirlerinin, memurlarının, başkanlarının ceplerinden mi çıkıyor?

 

Hayır…

 

Ne hazin bir şey bu lüzumsuz masraflar; ne büyük kayıp; kalıcılıktan, insanlarımıza fayda sağlamaktan çok öte aklın, bilimin ve insaniyetin olmadığı harcamaları tıpkı bu işi eleştirenler gibi bende eleştiriyor, dikkat çekmek istiyorum.

 

Amirlerim, memurlarım, başkanlarım; bu halkın parasını daha iyi yerlere, daha kalıcı hizmetlere harcamalısınız. Yapmayın, etmeyin; masrafın, gereksiz harcamanın azı çoğu da olmaz. Yapacaksanız en sağlamını yapın. Araçların üzerlerine çıkıp kıracakları, yere yatıracakları plastikleri değil. Tıpkı, çok kolay oluyor diye asfaltlanan ve büyük yağmurda asfaltları giden yollar gibi!

 

Hani Arnavut kaldırımlar? Yüzyıllarca dayanır, halkın her türlü zamanlarına; bir şehrin tarihine tanıklık eder de yine ölmez. Niçin? Doğanın, mimarinin ve şehir sevgisiyle vatan sevgisinin bütünleşmesi ve kalıcı hizmet anlayışı olduğu için…

 

Hesap kitap mı bilmiyor bizim belediyecilerimiz yoksa kasalardaki para dolup taşıyor da nereye harcayalım diye mi düşünüyorlar?

 

Nasıl derler; “ Keser döner sap döner, bir gün gelir hesap döner.” Seçilmeden önce “ Yetimin Hakkı!” ne çok konuşulur; kamunun hakkı, insanlığın hakkı, cennetin anahtarı değil midir?