ERKEKLİK VE FAŞİZM

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu geçtiğimiz Nisan ayında işlenen kadın cinayetlerinin sayısını açıkladı: 32.

Kadınlarımızı katletmeye hız kesmeden devam ediyoruz.

Bu demektir ki kaba kuvvete dayalı gösterdiğimiz “erkeklik”e devam ediyoruz.

Platform yaptığı açıklama diyor ki:

“Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe, âdil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.”

            Peki, neden bir türlü durdurulamıyor bu cinayetler? Neden kadınlarımızı erkek vahşetine kurban etmeye devam ediyoruz? Ne olabilir bunun başlıca sebebi?

İki ay önce yeni bir kitabımız yayınlandı. Adı Erkekliğin Duruşması. Altbaşlığı Erkeklik ve Faşizm.(Okumanızı tavsiye ederim.)

Orada diyorum ki kadına bakış açımız değişmedikçe cinayetlerde, kadına şiddet de asla son bulmaz.

   Nasıl son bulabilir ki? Şu hâle bi bakar mısınız?:

            “Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün,” “Kızın var mı, derdin var,”   “Kadın aklı gâh uzar, gâh kısalır,” “Kızını dövmeyen, dizini döver,” “Kız doğuran tez kocar,” “Kız yükü, tuz yükü,” “Kadın anasının sarığı, kocasının çarığıdır,” “Avrat malı, kapı mandalı,” “Keseye kadın eli girerse bereketi azalır,” “Avradın kazdığı kuyudan su çıkmaz.”

Bitmedi.

            “Kadın şerri şeytanın şerrine eşittir,” “Avratta vefa, zehirde şifa olmaz,” “Kadını sırdaş eden esrara tellal aramaz,” “Kadının bir aklı, erkeğin dokuz aklı var,” “Kızı kendi başına bırakırsan ya davulcuya gider, ya zurnacıya,” “Benim derdim inekle dana, karının derdi sürmeyle kına,” “Damın damlamasından, karının vızırtısından uyunmaz,”  “Kırk yılda bir karı sözü dinlemeli,” “Saçı uzun, aklı kısa,” “Er kocarsa koç, karı kocarsa hiç olur”, “Kadın yüzünden gülen ömründe bir kere güler.”

İyi de “kadın” demek, ne demek?

Anne ya da anne adayı. Aynı zamanda kızkardeş, kız evlât, teyze, hala, anneanne, babaanne de demek olduğuna göre bunlarıakla getirmemek ya da akla geldiği hâlde kadını küçük görmeyi, aşağılamayı,hakaretlere garketmeyi, şiddetle başbaşa bırakmayı sürdürmek…

            Erkek nesi sayesinde, neyine güvenerek yapıyor bütün bunları?

Akıl ve zekâda bir fark olmadığı -hem de bilimsel olarak- kanıtlandığına göre erkeğin kadın karşısındaki tek artısı, tek avantajı bilek gücünden, yani kaba kuvvetten başka ne olabilir?

Buna rağmen “Erkekliğe sığar mı?” diyenler yine bizler değil miyiz?Oysa kadının hakkından kaba kuvvetle gelmek hangi erkekliğe sığar? Tam tersine; kadın karşısında âciz ve faşist olduğumuzu kanıtlamaz mı?