Kadir Albayrak’ın yitirilmiş, kaybolmuş, yok sayılmış Tekirdağ Sanatı için öteden beri söylediği bir söz var; “ Tekirdağ’ı sanatın başkenti yapacağız!”
İlk başlarda Başkan’ın söylediği bu söze şüphe ile yaklaşsam da ilçelerimizde açılan Kültür Merkezleri, şehrimizde kurulan Şehir Tiyatrosu zenginliği ve aynı zamanda yeni belediye binamızda tiyatro gösterimine uygun sahnenin de yapılması; şehrimizin sanat çarklarının işlemeye başladığını, içimizde hiçbir zaman kurumamış Tekirdağ sanatı adına bir devrim değil de nedir?
Kadir Başkan’ı alkışlarken her an eleştirdiğimizi de bu eleştirilerin onu ve ekibini beslediğini, besleyeceğini de hepimiz biliyoruz! Niçin mi? Çünkü sevdamız hep aynı; TEKİRDAĞ…
Ne zaman Kadıköy’e gitsem Haldun Taner Şehir Tiyatro binasının yakınında olmak bile farklı hissetmeme neden olur. Tıpkı Muhsin Ertuğrul Şehir Tiyatrosu, Antalya Şehir Tiyatrosu, İzmir Opera ve Balesi binası yakınlarında olduğum, hissettiğim gibi…
Halen inanamadığım bir şey; Tekirdağ’ın Şehir Tiyatrosu var… Şehir tiyatrosu dedim ya, Tekirdağ Şehir Tiyatrosu ekibini görmeniz, alkışlamanız, onların sanat adına döktükleri terlerin farkına varmanız veya varacak oluşunuz, belki de kendi içinizde yarım kalan veya yok olduğunu sandığınız sanat, sosyal ve kültürel devrimlerin de ayak seslerini duymanızı sağlayacaktır…
Yer Tekirdağ Şehir Tiyatrosu Yılmaz İÇÖZ sahnesi. Günlerden 8 Ağustos akşamı; tam da günün geceye aktığı, süzüldüğü vakitler Tekirdağ Büyükşehir binası Yılmaz İçöz Sahnesi önündeki salonda, Tekirdağ’ın değerli yazarları, düşünürleri ile birlikte var olmanın, ülke gündeminde yaşanan bin bir zorluğu, polemikleri, acıları içinde dahi sanatla ayakta durup, düşünme kabiliyetimizi koruyabileceğimizin en hakiki kanıtı, kaidesine tam manasıyla sımsıkı tutunmuş eserler gibiydik…
2023 Mayıs ayı içerisinde kurulan Tekirdağ Büyükşehir Tiyatrosu oyuncuları Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım oyununu öyle pişirmişler, öyle sahne ateşine dönüştürmüşler ki üçüncüye izlediğim oyunun alkış ve duygu akış bölümlerine doyamadım.
Bir kez daha sanata minnet duygularımı ellerim acıyana kadar yapma gereği duydum. Niçin mi? En kurak zamanlarda, en ölümcül durumlarda dahi sanat bir seçenek sunar da ondan…
Haldun Taner gibi değere sahip olmanın Türk Edebiyatı açısından, Türk Tiyatrosu yönünden ne büyük zenginlik olduğunu bir kez, hatta yüzlerce kez yazmak duyurmak isterim…
Edebi zenginlik; yürekleri sakin kıldığı gibi insan denen canlıyı, kocaman dünyada yalnız olmadığını, yaşamın da harika anlamları olduğuna ikna eder.
Tekirdağ Şehir Tiyatrosu kuruldu, Tekirdağ’ın sanat başkenti olacağı Kadir Başkan tarafından defalarca duyuruldu. O zaman yüzümüz kızarmadan, Tekirdağ sanatıyla dopdolu olarak Kadir Başkan ve değerli çalışma arkadaşlarına seslenelim;
Tekirdağ’a Tiyatro ve Opera binaları yapılsın. Taş ustaları tarafından ve gelen misafirlere, turistlere ; “Bir bakış, düşünce, esin” verecek, sunacak görkemli sanat binalarıyla övünelim…
Bu arada, Sarı Köşk, şehrin özellikle çarşının kuruyan yaşamı; sanat kıpırtıları, sosyal ve kültürel buluşmaları için AKTİF hale getirilmesi kaçınılmazdır. Kültürel, sosyal yaşama susamış ve özellikle yaşı ilerlemiş insanlarımızın, onurla oturup kahvelerini yudumlarken sohbetler eşliğinde denizi, martıları, sonsuz ufku izlemeleri lüks değildir…
Son söz: Tekirdağ Büyükşehir Tiyatrosu oyuncularını; ellerim acıyana kadar, yüreğimle de ruhumla da alkışlıyorum:
ÇOK YETENEKLİ ve ÇALIŞKANSINIZ…
