DOLAR 32,2826 % -0.03
EURO 35,1111 % -0.02
GRAM ALTIN 2.466,77 % 0,02
ÇEYREK A. 4.033,18 % 0,02
BITCOIN 65.294,26 -1.22
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

TEKİRDAĞ’IN YAMAN HALLERİ–410

Son Güncelleme :

30 Ekim 2018 - 14:09

BEŞ EVLER SOSYAL TESİSLERİ YOK ARTIK

—————————————————————-

 

Sokrates burada, bizim şehrimizde yaşasaydı, o büyük tastan henüz baldıran zehrini içip ölmeseydi, Beş Evler Sosyal Tesislerini savun deseydik; içimizi dokunan sözlerle bizin gözyaşları içinde bırakacak derecede savunmasını yapardı.

 

Şehrin kimsesizliğini, özellikle tarihsel, sosyal açıdan böyle zamanlarda daha iyi görüyor ve algılıyorum.

 

Bu şehir öyle değerleri kaybetti de; ağıt yakanları, destan yazanları bile olmadı. Bunlardan birisi de SALAT fabrikasıdır. Diğeri; Şarap Fabrikasıdır. Diğeri; ahşap kültürün çok ileri seviyede olduğu Ertuğrul Mahallesi, kısmen Çiftlikönü Mahallesidir.

 

Şimdi; bu kayıpları tekrar kazanıma dönüştürecek bu yerlerden birisi de; Özel İdare tarafından onarılan, Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından şehrimizin; kültürel, turizm ve sosyal hayatına kazandırılan Beş Evler Sosyal Tesisleridir.

 

Burası artık yok! Bu amaçla kullanılmayacak kadar yoklar arasına karıştı. Ne Sokrates’in Savunması, ne ağıt yakıcılar kurtarabilir burayı. Burada ki kafa karışıklığı, akıl tutulması; Kayıp Kıta Atlantis kadar gizemli…

 

Şaibe yaratıcılar kazandı dersek; yalan olur mu? Varın siz anlamaya çalışın? Büyükşehir Belediyesi; Kadir Başkanın ilerlemesini çekemeyenlerin çok ince detaylarla oynadıkları hileli bir satranç oyunu sonucu; onlar galip geldi.

 

Şimdi; Büyükşehir Belediyesinin şirketlerine ev sahipliği yapacak. Bürokratların ellerine teslim olmuş durumda. Hafta sonları, akşamları; karanlığa ve hiçliğe teslim olduğu gibi…

 

Şehrin bu alanda ki hayalleri; bir kez daha yarım kaldı. Ve Kadir Başkan; kendi kendini yendi; büyük hilebazların büyük oyunlarının sayesinde…

 

DAHA YAŞANIR BİR TEKİRDAĞ

———————————————-

 

Şüphesiz ki, bu şehirde Tekirdağ’ın hayal kırıklığını yaşayan bir sürü insan var. Hatta başka şehirlere yerleşme planları yapanları da duyuyor, görüyorum.

 

İnsan; insanlar; niçin başka şehirlere, ülkelere yerleşmek ister? Daha iyi yaşam koşulları için. Huzurlu, güvenli, ucuz, dinlence ve eğlencesi olan yerlerin önceliği hep var. Bir de daha doğal olma sebepleri özellikle tüm dünyada aranır hale geldi.

 

Peki, ama Tekirdağ daha yaşanır hale niçin gelmedi? Altyapısı bile yeni tamamlanmaya çalışılıyor. Oysa nice antik kentin günümüzden 2 Bin yıl önce altyapısı vardı. Hatta üst yapıları; tiyatroları, hamamları, alışveriş merkezleri, eğlence, spor alanları gibi…

 

Şehrimizin insanı bir defa kentinin sahiplenmesini yapacak zamanı, huzuru bulamıyor. Şehrin yaşamsal alan ve mekânlarını kullanan insan sayısı oldukça az. Evlere, kahvehanelere, dizilere kurban edilmiş; on binlerce insanımız bu şehirde yaşıyor.

 

Sokağı taş yapıldı diye sevinen, göbek atan insanlarımız; şehir tiyatroları yok diye kafa yorma zahmetine katlanmıyor. Hatta şehir hamamı, şehir esnaf lokantaları yok diye düşünme çabası duymuyor.

 

Hatta denizin dibinde olup da doğru dürüst balık lokantalarımızın; hem ucuz, hem çeşidi bol; olmaması kimseleri rahatsız etmiyor. Yöneticileri; milletin vekillerin bile…

 

Neredeyse 135 km sahili olup da; adalar arası seferler hariç; şehirlerarası deniz taşımacılığını, yolculuğunu fikri üzerine bir çalışma görmedim, duymadım. Deniz yolculuğu çok daha güvenli, ucuz ve sosyal imkânlar, konfor sağlıyor.

 

Ya tren yolu; yolculuğu? Hükümetimiz tarafından göstermelik yapılan; Tekirdağ Muratlı tren taşımacılığı çoktan unutuldu. Şehir insanı ise hiçbir zaman önemseme ihtiyacı bile duymadı.

 

Şehrin doğru dürüst çarşısı, Pazaryeri; yerleri bile yok. Şehir tiyatroları, operası, balesi lüks sayılmakta!

 

Bir deney; deneme yapma imkânımız olsa; Almanlara, Fransızlara elli yıllığına bu şehri işletme imkânı versek; acaba ortaya ne çıkardı? İnanamayacağımız kadar değişim, turist, konfor, rahatlık, zenginlik çıkardı dersem; inanır mısınız? Boş verin bütün bunları; birbirimizi gözetlemek, birbirimizle didişmek varken; niçin bunca düşünme zahmetine gireceksiniz; niçin?