TEKİRDAĞ’IN YAMAN HALLERİ–434

BETONLAŞAN, TİCARET KOKAN OKULLARIMIZ

——————————————————————-

 

Yazboz tahtasına dönen eğitim sistemimizin geri kalmışlığını veya yetersizliğini dünya eğitim sistemlerine, seçkin üniversiteler arasında geldiğimiz yere veya aldığımız sıralamaya bakarak anlaya biliriz…

 

Hızla betonlaşıyor Tekirdağ ve ülkemin okulları. Yağmurdan, tozdan, çamurdan uzak bırakalım derken; doğadan, ilimden, sanattan uzaklaşan çocuklarımızın çantalarının ağırlığı hiçbir şekilde azalmadığı gibi; bilgi, estetik, üretkenlik durumları ise görünen bir şekilde artmadı…

 

Artık her şeyi devletten bekleme, humma zamanı geldi de geçti bile… Ülkesini, şehrini, milletini seven herkesin bu alanda; eğitim, öğretim, ilim, sanat alanında kendine düşeni yapması; evrensel, ahlaki, onurlu bir borçtur…

 

Bu konuda kendi üzerini düşeni yapan, şehrine, ülkesine adanmış bir insan var; mesleği diş hekimi oldu halde, kızının daha iyi bir eğitim alması, felsefesinden yola çıkıp kendi kolejlerini kormuş; Mehmet Yüksel…

 

Eğitim dünyasına ticari bir dünya gözüyle bakmayan, hep daha fazla kar anlayışından öte; çok daha fazla eğitim, öğretim ve sosyal anlayışı baş tacı yapmış, ülke insanlarımızdan sadece birisi.

 

En büyük inançlarından birisi de; “Niçin bizim okulumuzdan da Bir ATATÜRK çıkmasın?” İnsanın tüyleri diken diken oluyor… İnanmışlık, eğitimle, görgüyle, inançla desteklenince, insan ne şanlı yücelişlere yükseliyor.

 

Okul; Yani Yüksel’in kolejleri başarı kazanınca birçok yerden isim hakkı almak için başvurular da artmış. Bu konuda da kararlı Mehmet Yüksel; isim hakkını vermedik, vermeyi de düşünmüyoruz diye anlatıyor.

 

Bu gün gelinen noktada herkesin üzerinde durduğu meseleler; iyi öğretmen yetişmiyor! Okullar ticarileşiyor! Okullar betonlaşıyor!

 

Mesele çok ciddi anlaşılmayınca; beş on yılda bir sistem değiştirmenin verdiği büyük kayıplar; neredeyse birkaç neslin geleceği etkilenmiş durumda…

 

Bu işin görünen iki ayağı önemli; öğretmen ve veliler; tam da burada büyük buluşma, güvenme olmadığı an; her daim öğrencinin eksikleri büyük oluyor… Koşmayan, konuşmayan, doğallığı, ilimi, sanatı, gerçekçiliği solumayan, sanki hayata çanta taşımaya gelmiş, o kitaptan bu kitaba koşturan öğrencilerin topluma yansıması; gün gibi ortada…

 

Eğitime, öğrencilerimize; geleceğe verdiğimiz ÖNEMİ anlamanız için sizi bir tek okula bakmaya davet ediyorum. Tekirdağ Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi; Yani eski Endüstri Meslek ve Teknik Lisenin bahçesine yapılan büyük beton binayı ve okulun çalınan bahçesinin yeni yapılan Milli Eğitim Müdürlüğüne verilmesi; ne korkunç bir yerde olduğumuzu, yapılanın bir cinayetten farkının olmadığını göreceksiniz… Herkesi, şehrini seven herkesi bu bahçeye yapılan korkunç beton yığınını ve öğrencilerin spor alanının nasıl yok edildiğini görmeye davet ediyorum.

 

Bu yapılanlar; Milli Eğitimin, çocuklarımızın geleceğinin bir parçası olamaz; asla olamaz… Acaba bu işi yukarılara taşısalar; Sayın RecepTayyip Erdoğan’a kadar; bu yapılanlara ne der? Tıpkı, İstanbul için, söylediği büyük haykırışı, üzüntüyü demez mi?