11°
KADINLARDAN ÖZGÜRLÜK ÇAĞRISI
“ÖZGÜRLÜK LAİK YAŞAMAKTIR”
BİNLERCE KADIN YÜRÜDÜ
Tekirdağ Kadın Dayanışma Platformu tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Çok sayıda kadının katıldığı yürüyüş sonrası Hasan Ali Yücel Meydanı’nda basın açıklaması yapılarak kadınların başta yaşam hakkı olmak üzere karşılaştıkları toplumsal sorunlara dikkat çekildi.
Kadınların özgür bir yaşam sürdürmesi gerektiğini söyleyen 29 Ekim Kadınları Derneği Tekirdağ Şube Başkanı Seval Eşer; “Bizler için özgürlük laik yaşamaktır. Bizler için özgürlük arkasına bakmadan sokaklarda korkusuzca, gülümseyerek, benim gibi kırmızı rujunu sürerek yürümektir. “diye konuştu.
Köprübaşı mevkiinde başlayan yürüyüş Hasan Ali Yücel Meydanı’nda son buldu. Yürüyüş sonrası meydanda 29 Ekim Kadınları Derneği Tekirdağ Şube Başkanı Seval Eşer, basın açıklamasını yaptı.
ÖZGÜRLÜĞÜN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ
Açıklamasında kadınların özgür bir yaşam talebini dile getiren Seval Eşer; “Bakan Mahinur Hanım şöyle dedi; ‘Kadınlar bu topraklarda özgürdür.’ Neler oluyor Mahinur Hanım? Nasıl özgürlük bu? Sizin özgürlük anlayışınız nedir? Eğer ki sizin özgürlük anlayışınız her gün 8’er 8’er kadın öldürülmesiyse buna özgürlük mü diyorsunuz? Bizler için özgürlük laik yaşamaktır. Bizler için özgürlük arkasına bakmadan sokaklarda korkusuzca, gülümseyerek, benim gibi kırmızı rujunu sürerek yürümektir. Bizim için özgürlük ölümü göze almadan, ölümle tehdit edilmeden boşanmaktır. Bu gün ne güzel ki Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi için bir kadın adayımız var; kadınların haklarını koruyacak Candan Yüceer var.” diye konuştu.
Daha sonra CHP Tekirdağ İl Kadın Kolları Başkanı Büşranur Pelen, günün anlam ve önemini anlatan bir konuşma gerçekleştirdi.
“KADINLAR BÜYÜK ÖLÇÜDE KAYIT DIŞI ÇALIŞTIRILIYOR”
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını eleştiren Büşranur Pelen; “Yakın bir zamanda bir günde 8 kız kardeşimiz katledildi. Kadınlar en güvende olması gereken yerlerde evlerinde şiddet görüyor ya da öldürülüyor. İktidar ise kadına yönelik şiddeti tolere edilebilir. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi bir gece yarısı ansızın hukuksuzca feshediliyor. Haksızlığa ya da saldırıya uğrayan kadınlar, kız çocukları adaletten de istedikleri desteği bulamıyor. Kadın katillerinin sırtını sıvazlıyorlar. İktidar, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Dair Kanunu budamak istiyor. Bugün bütün Türkiye’de ses oluyor ve haykırıyoruz: Yasalara dokunma, uygula! İşsizlik artıyor, her geçen gün yoksullaşıyoruz. Türkiye’de ve Dünya’nın hemen her yerinde kadınlar büyük ölçüde kayıt dışı çalıştırılıyor. Ucuz emek gücü olarak görülüyor. Eşit işe eşit ücretten mahrum bırakılıyor. Kadınların yüzde 61.4’ü asgari ücretin altında veya asgari ücretin yüzde 20 üzerinde ücret alıyor. Kadınların yüzde 41’i ise asgari ücreti dahi alamıyor. Kadınların yarısı iş hayatına katılamama nedeni olarak üzerindeki bakım yükünü gösteriyor. Bu tablo, kadını geleneksel roller içine hapseden ve anneliği en büyük kariyer olarak tarif eden iktidarın eseridir. Kadınlar olarak yaşadığımız bütün sorunların temelinde ‘kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’ diyen bir zihniyet var. Biz kadınlar kazanılmış haklarımıza yönelik saldırılar karşısında susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!” şeklinde konuştu. Habertrak/Serhat Yeşilipek
