DOLAR 32,2112 % 0.06
EURO 35,0427 % 0.06
GRAM ALTIN 2.514,71 % 0,17
ÇEYREK A. 4.111,56 % 0,17
BITCOIN 71.012,73 6.948
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 12°

ATATÜRK TÜRKİYE’NİN KALBİDİR

Son Güncelleme :

02 Eylül 2019 - 16:26

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

DES Otel’de yapılan 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlamaları açılış konuşmasında Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak: “ Atatürk Türkiye’nin Kalbidir” sözleriyle başladı.

 

Tekirdağ’ın her yerinde,30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI neşesi, kutlamaları vardı. Sahil, Süleymanpaşa Belediyesinin katkılarıyla gençlere, basketbol şöleni imkanı sağlamış. Yat Limanı olacak yerin biraz berisinde 5.Kolordu’ya Bağlı Bando, 30 Ağustos Zafer Bayramına eşlik eden şarkıların melodilerini Tekirdağ insanıyla birlikte söylediler.

 

CEZALI İSKELE, de bulunan Sahil Güvenlik Teknesi 30 Ağustos Bayramı için oradaydı. Cezalı İskelede açılması gereken zamanda; yılda iki kez halkıyla buluşmanın zafer bayramını kutluyordu. Bu fırsatı balık tutma heyecanına çeviren olta balıkçıları da oradaydı.

 

Des Otel’de yapılan kutlamalara dönmek istiyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak yapmış olduğu konuşmada: “Atatürk Türkiye’nin Kalbidir” düşüncelerini samimi bir şekilde devam ettirdi. Cuma namazını iki saat önce kılmış, Cuma namazı hutbesinde Mustafa Kemal Atatürk’ten söz edilmemişti. Bu duruma oldukça incinen bir insan; Kadir Albayrak tüm samimiyetiyle sözlerine devam etti:

 

“ Varsınlar kutlamasınlar! Varsınlar anlamasınlar! Varsınlar anmasınlar! Ne yazar? Bizim kalbimizdedir.”

 

Kendini bilmez birkaç kişi bu vefasızlığı,bu pervasızlığı yuhalamak istedi.Tam da burada bir insan ve sağduyulu yönetici refleksi devreye girdi.Kadir Başkan; “Hayır!Hayır!” çok net ifade ve esas mesaja,şanlı kutlamaya gölge düşürmemek için bu olayı siyasi malzeme yapmadı.Kendisini ayrıca kutluyorum…

 

30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle iki değerli konuk yazardan Mustafa Balbay konuşmasına başladı:

 

”Atatürkçü kimliğini takdir ettiğim Kadir Albayrak ve ülkemizin yurtsever arkadaşları hepinize ‘MERHABA’ diyorum.”

 

   Mustafa Balbay yazarlık tecrübesini, algısını anlatmaya devam etti: “ Görmek istemediler. Devlet kutlamasın! Halk kutlasın! Nasıl olsa unutulur dediler! Ne oldu halk unutmadı. Bu sefer anıtlara çelenk konmasını yasaklamalar yapmak istediler. Ne oldu? Halk direndi. Mustafa Kemal Türkiye’den tüm dünyaya aydınlanma mesajı vermeyi devam ediyor.

 

   30 Ağustos Zafer Bayramı,30 Ağustos Büyük Taarruz’un coşkuyla zafere dönüştüğü gündür. Sadece bir meydan savaşının kazanılması değildir. Aynı zamanda:

 

Bir halk iradesinin galip gelmesidir. Aynı zamanda cehaletin yenilmesidir. Aynı zamanda işbirlikçilerinin yenilmesidir. Aynı zamanda emperyalizmin yenilmesidir. Bu söylediklerim hiçbir sözcük hamasetle ve dolgu sözcüğü olarak paylaşmadım. Hepsinin içini Mustafa Kemal doldurmuştur. Bu milli iradenin yansımasıdır.”

 

Salondaki coşku çok büyüktü. Herkesin ellerinde Türk Bayrakları ve içinde bir sevgi; Zaferin, Mustafa Kemal Atatürk’ün genlere işlemiş vatan, millet sevgisi…

 

Zorla hiçbir sevgi ve saygı yaratılamaz. Bu denenmiştir. Çağlar öncesinden geriye kalan kahramanların tüm dünya tarafından sevilen isimleri bir elin parmaklarını geçmez. Mustafa Kemal’in her yıl dünya edebiyatında en az yirmi kitabı yazıldığını düşünürsek, tüm dünyada ne çok anılıp hatırlandığını anlamış oluruz.

 

Birçok ülkede, sadece heykelleri yok. Onu anlatan kitaplar başköşede duruyor. Sırf onun istim; Türk ismi geçince Avustralya’da doğrudan üyeliğe kabul edilecek durumda minnet duyulmaktadır. Onun yüce hatırı, onlarca devlette kapıların sonuna kadar açılması için yeterli…

 

İşin en önemli kısmı; sürekli onunla karşılaştırılan liderler var. Onun döneminde yaşamış: Hitler ve Mussolini. Bu konuyu inceleyen tarihçilerin ortak düşüncesi ise Mustafa Kemal’e niçin sevgi ve saygı duyduğumuzun cevabını veriyor.

 

Tarihçiler bu üç lider için şöyle diyor; “ Hitler, sivil ortamdan gelip askeri üniforma giydi. Ömrü boyunca savaşı savundu. Mussolini’de sivil hayattan gelip ömrü boyunca savaşı savundu. Ya Mustafa Kemal Atatürk; üniformasıyla gelip, sivil hayata geçtikten sonra ömrü boyunca BARIŞI savundu.”

 

Aradaki bu muhteşem farkı dünya tarihçileri ortaya koyuyor. Ya bizler? Hala onu tartışmakla meşgul olan gafletin güzel çocukları; Kurtuluş Savaşından önceki döneme bir bakmak yeterli.İstanbul,Trakya,Ege,Akdeniz tamamen işgal altında. Hatta Karadeniz’e bile çıkarılmış düşman askerleri var.

 

Yangını, yok edilme paylaşımını VATAN toprağına çevirmesi, üniformasını çıkartıp sivil hayata, bizi uygar dünya ile rekabet edecek aşamaya getirmesi suçsa; o zaman bu düşünceye sahip insanlara söylenecek hiçbir söz yoktur…