YILMAZ SPOR’A YAPILANLARI KINAYORUM

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Yöneticilerin, özellikle yeni seçilenlerin şaşmaz hataları vardır. Daha öncekinin yaptığını bir an önce; YIKMAK gibi…

 

Yaklaşık altı yıldan bu yana İbrahim Müteferrika Parkı sınırları içinde bulunan daha önceden de başka birisinin işlettiği bu yer Yılmaz Spor’un Sosyal alanı olarak hizmet vermeye başladığından sonra inanılmaz bir şekilde halkın ilgisini çekti.

 

Altı yıl önceki yalnız halini bildiğim,çok yakından takip ettiğim bu yer;yalnızlığın,viranlığın,gece olunca hayaletlerin dolaştığı bir yerdi…Yılmaz Spor Kulübü bu yeri değerlendirdikten sonra halkımızın sosyal alanlara ihtiyacı da daha net anlaşıldı. Özellikle kış günleri, insanların eğlenmesi, dinlemesi adına kapalı bir alan, bölgenin dokusuna ters düşmeyecek şekilde; ahşapla kaplanmıştı.

 

İbrahim Müteferrika Parkı, gençlik yıllarımızdan beri yakınında olduğumuz bir yer.1980’li yıllardaki öğrenci cıvıltıları 1990’lı yıllarda ağır ağır kaybolup gitti.2000’li yıllarda ise burası iyice yalnızlaştı…

 

Bir yeri işletme becerisi, hizmet ve halka verilecek güvenle gerçekleşiyor. Yılmaz Spor Kulübü’ne bu güveni çok kısa zamanda verdi. Park, tesisin alanı; insanlarımızın gün ve gece hayatına inanılmaz katkılar yaptı. Burada birçok dostlukların, komşuluk ilişkilerin devam ettiğine tanıklık ettim.

 

İşin ayrı GARİP tarafı var. Süleymanpaşa Belediyesi Yönetimi, SPORA DESTEK VERECEĞİZ sloganıyla her gün sahaya çıkıyor. Büyük işler yapacağız diye halkın ilgisini çekmek istiyorlar.

 

İşin bir GARİP yanı daha var; Sahilde dolgu alanda TEKİRDAĞ SPOR’A verilen tesisler… Onlar da spora katkı yapmak için bir şeylere göz yumarak; ruhsatsız, geçice ama şehrin halkın gelişimine katkı verecek bir şekilde yapılıyor. İyi de yapılıyor…

 

Bu durum göz önünde bulunurken, Yılmaz Spor’un yaşaması için yapılan küçük bir tesisin kime ne zararı oldu? Hani BELEDİYE spora destek veriyordu? Burada kaybeden sadece YILMAZ SPOR değil! Halkımızda kaybediyor…

 

Tam da en tenha olunan bir yerde; Ertuğrul Mahallesi’nde böyle bir sosyal alanın yaşatılması ve halkın büyük ilgisini, güvenini kazanan bu yere uzanan ellerin acımasızca çatısını kaldırım yok etmesi; spor, sosyal ve kültürel anlayışa ters düşmüyor mu?

 

Cüneyt Başkanı yanlış yönlendirenler bu işin seçim zamanı hesabını verirken de yanında olacaklar mı? Spora destek olunuyorsa; Tekirdağ’ın tüm kulüplerine ADİL davranılarak destek olunur. Üstelik bu yerin şehir insanımız, ölü, kör, tenha, karanlık yerlerin aydınlatılması, sosyal ve kültürel ilişkilerin yeşertilmesi yönünden öneme de çok büyükse; yapılan yanlış da o kadar büyüktür…

 

İsterim ki Cüneyt Başkan burayı kendi ziyaret etsin. Günün ve gecenin farklı saatlerinde; buraya gidip çay içip; ona oy veren insanların nasıl vakit geçirdiklerine tanıklık etsin.

 

Bu şehirde yaşayan insanların alacağı kararlar MASABAŞI olursa; inanın bana kimseyi ikna etmeye yetmez…

 

Yakında kış gelecek! Buraya alışmış bir sürü vatandaşımız; eğlenme, dinlenme alanı olarak içeride yanan sıcak sobanın başına toplanmayı arayacaklar. Ama ne soba, ne sobanı yandığı yerin çatısı var artık… Siyasi yanlışlar; şehir insanına çok şeyler kaybettiriyor…

 

Zaten dışarıya az çıkan şehir insanlarıyız. Kış geceleri gece çöker çökmez insanımız evlerinin odalarına çekiliyor. Onları dışarı çıkartmak, eğlendirmek, şehir esnafımıza, insanımıza fayda sağlayarak; huzur ve hoşluk getirmek varken; bir yerden bir fısıltı geliyor. Bir emir veriliyor;

 

YIKIN… Her yok ediş, siyasi hesaplaşma; kendimize verdiğimiz zararlardan başka bir şey değildir… Kaybeden şehrimiz, şehir insanımız oluyor…