DOLAR 32,1826 % -0.08
EURO 35,4205 % 0.32
GRAM ALTIN 2.520,20 % 0,78
ÇEYREK A. 4.120,53 % 0,78
BITCOIN 66.615,86 -0.514
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

Adil Seçimler Neden Önemli?

Son Güncelleme :

03 Ağustos 2023 - 13:57

Adil Seçimler Neden Önemli?

Bir seçimin adil sayılabilmesi için yaygın, eşit, gizli oy gibi bilinenlerin  yanında, seçimi yöneten bağımsız bir kurul bulunması, özgür medya, seçmenin bilgilendirilmesi, orantılı temsil gibi şartlar da olmalı.

ÜLKESEL SEÇİMLER ADİL OLSAYDI NE OLURDU?

Yakın tarihten birkaç örnekle soruyu cevaplayalım.

CHP tarihini okuyanlar bilir, 1946’da Demokrat Parti seçim sisteminin nisbi temsil olmasını istemiş.

CHP kendisini güçlü gördüğü için kabul etmemiş.

Çoğunluk sistemi ile yapılan 14 Mayıs 1950 seçimlerinde, CHP %39,8 oyla 63 milletvekilliği kazanırken, DP %53,3 oy oranıyla 420 milletvekili çıkarmış.

Yaşanan hezimet karşısında, bu sefer CHP, nisbi temsil istemiş, fakat DP oralı olmamış.

Eğer CHP veya DP güçlü olduklarını düşünüp, kısa vadeli hesaplar yerine, demokrasi adına, sadece daha adil olduğu için, nisbi temsil yöntemini kabul etselerdi neler olurdu: CHP 73 yıldır kurtulamadığı yenilgiler sarmalına girmezdi, DP 1957 seçimlerinde % 47,9 oy aldığı için muhalefete düşebilir, 27 Mayıs 1960 devrimine gerek kalmazdı, Adnan Menderes eceliyle ölürdü.

1994 belediye başkanlığı seçimleri iki turlu olsaydı bugün bambaşka bir Türkiye’de yaşıyor olabilirdik.

2002 ülkesel seçimlerinde baraj % 8 olsaydı yine bugün bambaşka bir Türkiye’de yaşıyor olabilirdik.

1982-2002 arasında gelip giden siyasi partilerin ve liderlerinin, %10 olan seçim barajını düşürmek için hiçbir girişimde bulunmamış olmalarını anlayamıyorum.

Anlaşılan hep, “belki bize yarar” türünden kısa vadeli çıkar hesapları yapmışlar. 

Sonunda kaybeden kendileri oldu.

2023 seçimlerinde, adil bir yöntem ve stratejik oy kullanmaya gerek bırakmayacak  % 2-3 gibi bir baraj uygulansaydı, en azından mecliste dengeli bir yapı ortaya çıkardı, Türk halkının yarısı bu kadar ezilmiş ve umutsuz hissetmezdi.

 

PARTİ İÇİ SEÇİMLER ADİL OLSAYDI NE OLURDU?

İlçe delege seçimleri çok hararetli geçiyor.

Temel görüşleri aynı fakat  yönetim anlayışları biraz farklı olan gruplar ortaya çıkıyor.

Mahalle seçimlerinde çoğunluk sistemi olduğu için bazan bir grup bir oyla 70 delegelik mahalleyi tümden kaybediyor.

Bu durum küskünlüklere yol açıyor.

Delege seçimlerinin orantılı olması daha adil olur,  parti içinde bölünmeyi önler, işbirliğine yol açar.

İl, İlçe kongrelerinde yönetim kurulu adayları da çarşaf liste ile seçilmeli veya grupların listeleri orantılı olarak değerlendirilmeli.

Bu zor bir şey değil, örneğin, Fransa’da, Sosyalist Parti tarafından uygulanıyor.

Sosyalist Parti 1969’da sol partilerin birleşmesi ile kuruldu.

O nedenle parti  içinde hala,  “courant” denen, sosyal demokrasi, sosyal ekoloji, sosyal liberalizm, demokratik sosyalizm gibi akımlar bulunuyor.

Kongrelerde bu akımlar yarışıyor ve oy oranlarına göre yönetime giriyorlar.

 

ADİL YÖNTEMLER NELERDİR?

Araştırmalara göre, bir kişilik pozisyonlara çok adayın girdiği seçimlerde puan oylaması ve iki turlu seçim yöntemi adil bir yöntem.

Listelerle girilen seçimlerde, ön seçimle belirlenmiş altı adaylık listelerin “temsilde adalet / yönetimde istikrar” ilkesine en uygun yaklaşım olduğu görülüyor.

Altı adaylık bölgeler, il sınırları dikkate alınmadan ve  gerrymandering kurnazlıkları yapmadan, eşit seçmen sayısı olacak şekilde belirlenmeli.

Örneğin, bu sisteme göre 2023 seçimlerinde, ortalama 640 bin seçmenin olduğu, her biri altı milletvekili çıkaracak 100 seçim bölgesi olabilirdi.

Liste oranlarının hesaplanmasında  d’Hondt yerine Sainte-Lague yöntemi daha adil gözüküyor.

Temsilde adalet, yönetimde istikrar yaklaşımını en iyi dengeleyen bir sistem de, milletvekillerinin yarısının tek adaylık bölgelerden çoğunlukla, diğer yarısının ise tüm ülkeden nisbi temsille  seçildiği, seçmenlerin bir yerel adaya bir de partiye olmak üzere iki oy kullandığı yöntemdir.

Bu sistem Almanya, Yeni Zelanda gibi ülkelerde uygulanıyor.

Türkiye’de 1965 seçimlerinde uygulanan “milli bakiye” yöntemi de, meclisteki sandalye sayıları ile  oy oranlarının tam eşlendiği bir sonuç vermişti.

Parti içi seçimlerde, ilçe delegelerinden Parti Meclisi üyelerinin seçimine kadar çarşaf veya orantılı yöntemler kullanılmalı.

Uygulamada çarşaf liste, “anahtar” liste gibi girişimlerle amacından saptırılabiliyor.

Blok liste yöntemi, listenin liyakat esasına göre veya ön seçimlerle belirlenmesi ve alınan oyların Sainte Lague gibi bir yöntemle değerlendirilmesi durumunda, dürüst bir çarşaf uygulaması kadar adil sonuçlar verebilir.

 

SONUÇ

Bir tüzük değişikliği ile bu adım kolayca atılabilir.

Tarihteki örneklerden görüldüğü gibi, AKP bugün güçlü iken demokratik bir seçim yasası çıkarırsa, bu yasa  belki ilerde en çok AKP’ye yarayacaktır.

Değişim, parti içi demokrasi tartışmalarında, hiçbir partilinin, seçim sistemlerini dile getirdiğini duymadım.

Şimdiden karamsar olmayalım ama, galiba, tüzükte ve partide, değişen köklü bir şey olmayacak. 

Fransızca dedikleri gibi: Plus ça change, plus c’est la même chose

Bu yazıyı okuyan CHP üyeleri, lütfen, https://oneri.chp.org.tr/ adresine girip tüzükte değişiklik önerilerinizi yazın.

Adil seçimler isteyin.

Teşekkür ederim.

 

Kaynaklar:

  1. M Carey, S. Hix. The Electoral Sweet Spot: Low-Magnitude Proportional Electoral Systems. (2011) https://doi.org/10.1111/j.1540-5907.2010.00495.x

1950-1960 dönemi seçim sistemleri: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/750187 

https://fr.wikipedia.org/wiki/Parti_socialiste_(France)