DOLAR 32,2199 % 0.12
EURO 35,0222 % 0.08
GRAM ALTIN 2.504,28 % -0,25
ÇEYREK A. 4.094,49 % -0,25
BITCOIN 70.953,90 6.06
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 20°

CEZALI LİMAN’IN TRAJİK ÖYKÜSÜ

Son Güncelleme :

12 Kasım 2019 - 11:04

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Tekirdağ’ın limanına CEZA verileli çok oldu. Oraya ulaşan tek canlı; martılar… Bir de Kabotaj Bayramının hatırına yılda bir gün insanlarımızın girmesine izin veriliyor; bu kadar…

 

Şehrimizin merkezinde bulunan bu iskelenin ceza almasının nedenini çoğumuz unutmuş olabiliriz. Hatırlatmakta yarar var. Buranın öyküsü trajedi kokuyor. Bu liman iskelesinden aşağı düşen dört insan; DÖRT CAN, huzur bulmayan ruhlarıyla şehrimizden olan alacaklarını istiyorlar…

 

Düğün yapmak için Balıkesir’den şehrimize gelen dört insandan söz ediyorum. Gelinin ve damadın anne ve babaları aynı araçta gemiden gecenin bir vakti limana indiler. Mutlu, neşeli ve huzur içinde; bir anakaradan diğerine çıkmanın, çocuklarının evlilik törenine yaklaşma eşiğinde içleri içlerine sığmıyordu. Olay, gece saatleri, insan denen canlının en yorgun ve dikkatinin dağıldığı zamanda; Tekirdağ limanının iskelesinde hiçbir güvenlik önlemi alınmamış olma sebebiyle; gemiden çıkan araç ve içerisindeki dört İNSAN, doğruca Marmara’nın serin sularına gömüldüler…

 

Bu trajik olayın olup bitmesi neredeyse saniyeler içinde oldu. Hemen yardım çağrıları ilgili yerlere ulaştırıldı. Hatta bu olaya şahit olan birkaç insan kendi imkânlarıyla suya bile atladılar. Ama nafile. Yarım saat içerisinde yardım da geldi. Her şey geçmişti… Araçtan çıkartılan dört beden; AYSEL ve VECDET ERİŞ-ZEYNİP ve AHMET GÜLHAN; damat ve gelinin anne babaları; neşeye, huzura, eğlenceye geldikleri yerde; güvenlik önlemi diye bir şeyin olmadığı limanın iskelesinden suya gömüldüler…

 

Kadınlardan birinin yaşam belirtileri sağlık personelini çok heyecanlandırdı. Hiç olmazsa birisini kurtaralım! Hiç olmazsa birisini; inanılmaz bir mücadele ve yaşama tutunmaya çalışan kadının nefesi duyulmaz oldu…

 

Bu dört insanın ruhları halen huzur bulmadığını düşünüyorum. Ya liman? Niçin kapatıldı? Hangi sorumlu bu olayın hesabını verdi? Bu trajik olaydan sonra diğer limanların iskelelerinde yeterli önlemler alındı mı?

 

Tekirdağ insanının limanına ve bu limanın soğuk sularına gömülerek CAN veren dört insanın ruhlarının huzur bulmasına yardımcı olması gerektiğine inanıyorum. Bu bizim şehrimizin, bizlerin o insanlara İNSANLIK borcudur.

 

Nasıl ödenebilir? Bilmiyorum! Ama şöyle bir fikrim olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim! Limanın iskelesi gerekli tadilatı geçirip, insanımızın, insanların hizmetine açılabilir. Burada ölen dört insanın anıtı yapılabilir. Onların isimleri ve hikâyeleri; tüm kuşaklara çok değerli bir insanlık hatası olarak anlatılabilinir.

 

Değerli dostlar; bazı atasözleri, çoktan tarih olmuş, anlamını yitirmiştir. Onlardan birisi; “ Kol kırılır yen içinde kalır.” Kol kırılınca inanın bana kangren olur… Onun acilen sağlık personeli tarafından onarılması,kurtarılması,pansuman yapılması gerekir…

 

Tekirdağ eski limanda, oradaki iskelede gecenin en koyu zamanında işlenen bu SUÇ, yapılan bu korkunç hata; ONARILMALIDIR… Pansuman edilmelidir… Sosyolojik yanlışlar, ortaya çıkarılmayan ADALET eninde sonunda toplumları kangren yapar…

 

Bu insanların; bu dört canın, ruhlarını huzura kavuşturanın en güzel duaları; onlardan özür dileyip, onları sonsuza kadar hatırlatacak bir anıt ve bu anıtın altına şehrimizin insanlarının özrünü, dualarını anlatacak birkaç değerli sözcük…

 

Dört insanın ardından Ziya Paşa’dan odlunu düşündüğüm bir beyit yazmak istedim;

 

“Dehrin ne safa var acep sim-ü zerinde,

İnsan bırakır hepsini,hın-i seferinde

 

Sorgular Ziya Paşa; hanları, hamamları ve her türlü zenginliği. Neye yarıyor? Bu kadar yüzsüzlüğü, arsızlığı da birlikte sorgular… En sonunda hiçbir şeyin anlamı kalmadığı da anlaşılır…

 

Hep denmez mi; “iki metre kare yere gideceksin!” O zaman, bunca haksızlık, duyarsızlık niçin?