KAMPANYA SAVAŞLARI
Kampanya kelimesi Fransızca sözlükte “1) kırsal alan, ovalar, 2) askeri operasyon, sefer, 3) bir proje veya ürün tanıtımı için kamuoyunun katılımıyla yürütülen eylemler bütünü” şeklinde tanımlanıyor. Askeri bir terim iken, ilk defa 1808’de ABD’de seçim çalışmaları esnasında kullanılmış. Bir seçim kampanyası en az bir yıl önceden planlanan, çeşitli stratejiler, taktikler içeren, çok sayıda insanın ve gönüllünün yer aldığı, yüklü bir finans, lojistik ve teknik donanım gerektiren bir askeri sefer gibi ele alınıyor. Seçim kampanyaları ile ilgili bir kaynakta (Luzi Stadler, Wahlkampfbuch) daha ilk sayfada başarı için 9 önemli ipucu veriliyor: 1: Kazanma şansınız yoksa hiç başlamayın, tekrar tekrar denemeyin. 2: Kazanmanız için kaç oy gerekli hesaplayın, bilin. 3: Diğer adaylardan farklı yönlerinizi ortaya çıkarın, seçmenlerin sizi seçmesi için bir neden yaratın. 4: Doğru nedenlerle aday olun. 5: Destek aramaktan çekinmeyin. 6: Bir bütçe planlayın. 7: Konuşmaktan çok etrafınızdakileri dinleyin. 8: Her şey seçmenle ilgili olmalı. 9: Yazılı bir plan bulunmalı. |
KLASİK KAMPANYA
Gözlemlediğim kadarıyla, seçim kampanyaları sırasında adayların en çok yaptığı aktiviteler dernek, STK, esnaf ziyaretleri ve kahvehane toplantıları oluyor. Bu ziyaretler adayın ve ekibinin tanıtımı için yararlı olabilir, ama oy getirisi bakımından ne kadar etkili oldukları araştırılmalıdır. Esnaflar en tutucu meslek grupları arasında yer alır. Eskiden bir esnafa hangi partiyi desteklediği sorulduğunda “biz ekmek partisindeniz” diye kaçamak, çok sinir olduğum bir cevap verirlerdi. Kahve ziyaretlerinde de aday ve destekleyicileri grup olarak bir kahveye geliyorlar. Bazı kahvelerde oyun oynayanlar oyunlarını bile bozmuyorlar, grup üyeleri adayın konuşmasını dinleyip hep birlikte başka bir kahveye gidiyorlar. Aynı grup, aynı konuşmayı bu sefer başka bir kahvede dinliyor. Hemşeri derneklerine ve STK’lara yapılan nezaket ziyaretleri de bir fikir değişikliğine yol açıyor mu, o da pek belli değil. Basılan broşürler de dağıtılamıyor, çuvallar içinde kalıyor, sonra imha ediliyor. Adayların, partilerin ve varsa tanıtım işini yapan kuruluşların yeni yöntemler bulmaları gerekiyor. Eğitilmiş gönüllülerin kapı-kapı ziyaretleri, bütün adayların toplum önünde münazara yapması gibi çalışmalar yararlı olabilir. |
GERİLLA KAMPANYA
Seçim kampanyaları konusunda deneyimli bir iletişim uzmanı olan Şeyda Taluk “Seçim Nasıl Kazanılır?“ başlıklı kitabının 156. sayfasında şöyle yazıyor: “Çok az bütçeyle ilgiyi çekmek, konuşulur olmak ve özellikle de gençlere ulaşmak istiyorsanız Gerilla Pazarlama tekniklerine muhakkak kampanyanızda yer verin. Yaratıcı bir biçimde, gerilla yöntemlerini kullandığınızda, seçmenin bilinçaltına ulaşmanız da mümkün. Geçmişte bir politikacıya, özellikle de genç seçmene ulaşabilmesi için bazı gerilla taktikleri önermiştik, ancak cevabı, “bize bu işler gelmez” oldu. Evet politikacıların çoğu hala geleneksel yolları kullanmayı tercih ediyor.” Bizim politikacının cevabı hiç şaşırtmadı. Gerilla pazarlaması, teknoloji yaratıcılık, esneklik ve küçük riskler alabilmeyi gerektirir Öne çıkmak, rekabette farklılaştırmak ve itibar kazanmak için harika bir fırsat olabilir. Gerilla pazarlaması hem çevrimdışı hem de çevrimiçi olarak gerçekleştirilebilir. Gerilla pazarlaması, alışılmamış, beklenmedik ve genellikle izleyicide benzersiz, akılda kalıcı bir tepki veya etkileşim doğuran bir eylem biçimidir. Bazı gerilla yöntemleri: Graffitiler, şablonla yapılmış duvar, yer yazıları, şekiller, yapışkan etiketler, kalabalık arasında birden ortaya çıkan müzik ve gösteriler (flash mob). Bu eylemlerde toplumu çok rahatsız etmemeye, boyaların kolay temizlenebilen türden olması gibi noktalara, yasal sınırlar içinde kalmaya dikkat edilmeli Gerilla pazarlama kavramını yansıtan, 100 örneğin verildiği 10 dakikalık bir filmin linki: https://youtu.be/FTK4m040whA?si=ZRgZU2IQrkFi46XM |