DOLAR 32,2112 % 0.06
EURO 35,0427 % 0.06
GRAM ALTIN 2.514,71 % 0,17
ÇEYREK A. 4.111,56 % 0,17
BITCOIN 71.012,73 6.948
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 12°

HÜSEYİN’NİN YALNIZLIĞI (HÜSEYİN’E UZANACAK YARDIM ELİ!)

Son Güncelleme :

08 Kasım 2019 - 11:06

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Hüseyin’i yıllardır tanıyorum. Kimselere zarar vermeden, kendi fısıltıları içinde bazen gülümseyerek; sokaktan sokağa, caddeden caddeye akar bir derenin serinliği gibi geçip gidiyor.

 

Hüseyin zamanla birlikte yaşıtlarına göre daha çok ihtiyarladı. Onun yüzüne düşen çizgilerde sadece iyi beslenmeme, iyi bakılmama yok; onun biçare yalnızlığı, belki de geçmişiyle olan hiç hesaplamaları halen baş edemediği bir düşman gibi saldırıyor ona; için için…

 

Çiftlikönü gezintim sırasında rastladığım Ahmet Sabuncu ve arkadaşının bana çay ısmarlamasıyla Hüseyin hakkındaki bilgim başka bir boyut kazandı. Biz üç kişi çayımızı yudumlarken yanımıza Hüseyin geldi. Ahmet Sabuncu’nun arkadaşına yaklaşarak neredeyse bizim anlamayacağımız bir dil çabukluğuyla bir şeyler söyledi. Söylediği şey; bir miktar paraya ihtiyacıydı.

 

Ve sonra Hüseyin’in hikâyesi koyuluverdi masaya. Geçmişinde ne kadar yakışıklı bir genç olduğu ve aynı zamanda Trakya Birlikte çalıştığı, çok güzel bir yaşantısı olduğu üzerine söylenenler, ibretsel bir aşamaya geldi.

 

Hüseyin’in yalnızlığı, kendi biçare özgürlüğü biz sağlıklı insanlar tarafında olduğumuzu sandığımız kişiler için apayrı bir gerçek ve yüzleşme biçimidir… Tekirdağ insanının yumuşak huylu oluşu, kendi içinde ki yardımseverliği Hüseyin’in derdine ne kadar çare; tartışılır…

 

Hüseyin’in bel altına baktığınızda ki o büyük şişliği gördüğünüzde büyük bir derdi olduğunu görüyorum. Yüzüne baktığımda ise; sanki yüzyılların savaş izleri bulunuyor. O yüzde ki çizgilerin her biri savaşan orduları ve kazananlarla kaybedenlerin sevinç ve hüzünlü hikâyeleriyle dopdoluydu…

 

Hüseyin; Ahmet Sabuncu’nun arkadaşı, Hüseyin’in de tanıdığı olan kişiden alması gereken parasını aldığında, vazifesini yapmış, kalbi huzurla dolmuş bir insanın ruh âlemi içinde kendi yolculuğuna; yalnızlığına akıp gitti…

 

Geriye şu soru kaldı! Hüseyin; tedavi ettirilemez miydi? Onun derbeder ve savruk yaşamı kendine olan hıncının, iç hesaplaşmanın karşılığı olabilir…

 

Peki, ama bunca sağlıklı insan; bizler, hiç olmazsa onun acil olan sorunlarını; SAĞLIK yardımı almasına yardımcı olamayız mı? Belli ki onun ameliyata, acil bir sağlık yardımına ihtiyacı var. Ama bu önceliği kim üstlenecek? Bunca bilgili, bunca gururlu insan arasından birileri çıkıp; BEN (…), BİZ (…) diyebilir mi?