DOLAR 32,3587 % 0.16
EURO 34,8521 % 0.28
GRAM ALTIN 2.398,71 % 0,23
ÇEYREK A. 3.921,88 % 0,23
BITCOIN 61.425,99 -1.896
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 14°

Reklam Değil Mama Doyurur

Son Güncelleme :

05 Aralık 2023 - 12:57

Reklam Değil Mama Doyurur

Sokak hayvanlarını, hepimiz biliriz. Birçoğumuz da severiz. Bende, sokak hayvanlarını seviyorum. Peki ya, belediyelerimiz ve siyasi partiler

Tabii ki, hemen hemen her kurum, özel günlerde sokak hayvanlarını seviyor. Ne kadar önemsediklerini, sokaklarımızı süslediklerini söylüyor. Gerçek ise, biraz daha üzücü.


Patili dostlarımız, özel günler harici de yaşıyor. Bu yüzden, onlara özel günlerde değil, her gün destek verilmesi gerekli. Bunun da en etkili ve kolay yöntemi, ücretsiz dağıtılan ve doldurulan mama kapları. Mama kapları, şehrimizin çeşitli yerlerinde bulunuyor. Mama kaplarının, doluluk oranları ise maalesef ki az. Belediyelerimiz, mama kaplarının hepsini, bittiği gibi doldurmuyor. Zaten, bunun olması imkânsıza yakın. Kapların, ne sıklıkla doldurulduğu ise bilinmiyor. Bence mama kapları, hayvanlar doysun diye değil, reklam olsun diye tasarlanmış. Ek olarak, sokak hayvanlarını besliyor.

Nasıl yerleştirildiklerine bakarak bunu anlayabilirsiniz. Fatih Sultan Mehmet Bulvarı üzerinde, birden fazla mama kabı bulunuyor. Okuluma giderken ve gelirken, o güzergâhı sıklıkla kullandığımdan biliyorum, bir kere bile dolu olduklarını görmedim. Şehirden gelen, giden ve geçen herkes, bu kapları görse de, hayvanlar hızlı araba trafiği olduğu için buralarda rahatça gezemiyor.

Bu söylemlerime rağmen, yiğidi öldür hakkını yeme demek istiyorum. Sokaklara, mama kapları koyan belediyelere teşekkürler. Bu bile, bizim için zihniyet belli etmekte. En azından bir çaba görmek, bizi mutlu ediyor. Mama kaplarını eksiksiz dolu olarak göreceğimiz günleri, gençler ve hayvan severler olarak heyecan ile bekliyoruz.

Boş kalan kapları, doldurma görevi ise biz vatandaşlara düşüyor. Mama kaplarını doldurmayı herkes ister, ancak bu bir lüks. Maalesef ki ülkemizde, hayvan yemlerinden alınan vergi oranı %18. Yani, sokak hayvanlarına attığınız, her 50 yemden 9’u vergi. Bu vergi oranı, öğrenciler başta olmak üzere, sokak hayvanlarını beslemek isteyen herkesi zor duruma sokuyor.


Hayvanların, sokaklarda aç kalmalarını ve üşümelerini engellemenin başka bir yolu daha var, barınaklar ve hayvan bakımevleri. Şehrimizin, bu yapılara daha çok ihtiyacı var. Hem, belediyelerimiz için de iyi bir oy kapısı olur. Hayvan sever olan ancak yerel seçimlerde, ilk oyunu kimseye atmayacak, çok fazla kişi tanıyorum. Özellikle, şu soğuk havalarda hayvanların vücutlarını, bizlerin de içlerini ısıtan görüntülere imza atan barınaklar, keşke bütün sokak hayvanlarına ev sahipliği yapabilse.


Bazı görüşler ise sokak hayvanlarının, tamamen ortadan kalkması yönünde. Başıboş sokak hayvanlarının ne kadar acımasız olduklarını biliyorum. Bisiklet süren birisiyim, birkaç kere saldırıya uğradım. Peki, sokak hayvanlarının bana saldırması, hayvanın suçu muydu, hayır. Benim sokakta gezmem, benin suçum muydu, hayır. Hayvanlar, denetlenmezse, sevgi görmezse, aç kalırsa ya da saldırıya uğrarsa böyle olur. Saldırgan hayvan görürseniz, ihbar etmeyi unutmayın.

Sokak hayvanlarından daha tehlikeli hayvanlar da var, bekçi köpekleri. Kimi küçük işletmeler ve depolar, hayvanları ücretsiz birer güvenlik olarak görmekte. Her şirketi kötülemiyorum, anlayan zaten anladı. Benim karşı olduğum, hayvanları aç bırakan, doğal yaşam alanından alıkoyan, iş yerinin bulunduğu sokaktan geçenleri, çocuk, yaşlı, engelli ayırt etmeden saldıracak hale getiren işletmeler. Hayvan, bir zincire bağlı şekilde aç kalınca, saldırganlaşıyor bu durum kaçınılmaz.

Daha üzücü tarafı ise işin, tamamen patrona yarar sağlayıp, kalan herkese zarar vermesi. Bir güvenlik işe almak yerine, bir hayvanı hürriyetinden alıkoyan patronların, eğitmedikleri bekçi köpekleri, birilerine zarar verdiğinde, bekçi köpekleri hayatlarını birkaç metrekarelik bir kafeste geçiriyor. Sahipleri ise, masum insanlar zarar görmedikleri sürece, kınanmıyor bile. Dahası, başka bir hayvan buluyor. O hayvanı da eğitmiyor, aç bırakıyor ve bu döngü kaldığı yerden devam ediyor. Bu işletmelerdeki hayvanları ise, denetleyen birileri yok. İşletmeler de bu yüzden, biri giderse öbürü var diyerek, rahat bir şekilde hayvanlara, ücretsiz güvenlik muamelesi yapabiliyor.


Şunu hiçbir zaman unutmayın, hayvanseverlik reklam ile olmaz. Logo basmakla, birkaç fotoğrafla ve özel günlerde yapılan konuşmalar ile olmaz. Hayvanseverlik, bütün hayvanların da bizler gibi bir can taşıdığını bilerek ve bunun gereğini yaparak olur. Mama kapları, barınak, bakımevi yapan her belediyeye ve ekonomik durumu ne kadar kötü olursa olsun, hayvanlara bir tas su, bir kap yemek koyan hayvan severlere, çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız.