SİSTEMDE Kİ ORTAK PAYDAŞLAR ÇOĞALMALI

 

 

Dün sabah, ADEN Koleji sahibi Sadık Baş, ziyaretime geldi.

Kendisinin eğitim alanında, oldukça başarılı ve bilgili bir eğitimci olduğuna inananlardanım.

Bu konuda hep başarı odaklı çalışmış ve başarılı olmuş bir eğitimcidir.

Böyle olunca ve de ben de eski eğitimci olunca hemen konuya girdik.

Konumuz tabi ki eğitim ve öğretim idi.

Kaldırılan sınavlardan başladık.

Nereye kadar varırsa konuştuk.

Yaklaşık bir saatin üzerinde ki süremiz çabucacık dolmuş.

Aklımda kalan birçok konu var ama en önemlilerinden bir kaçı şöyle:

Sadık hoca, “öğretmenlik kutsal ama artık içi boş” diyor.

“Öğretmenler, kendi imkanları ile yetişmiyor.

Özel sektörde kendini yetiştiremeyen öğretmene pek yer yok.

Öğretmenin diğer öğretmenlerden geri kalması, onlar için iyi sonuçlar doğurmuyor.

Türkiye’de sınav sistemini değiştirmek lazım.

Değiştirilen sistem yeterli değil.

Ezberci bir sisteme yöneldik.

Oysa Fen Lisesi’ne girişte önemli bir buluş yapan öğrenciyi sınavsız okula almamız gerekiyor.

Öğrencileri, buluşlara yönlendirmeliyiz.

Ezberci sistemden kurtarmalıyız.

Türkiye’de hep yanlış yapılıyor.

Öğrenciler, hep aynı olduğuna göre yönetimlerde bir sorun var.

Yeni sistemle ilgili Milli Eğitim’e katkı sağlamak görüşlerimi sunmak istedim.

Ancak hiçbir cevap alamadım.”

Bu sözlerin tamamı Sadık Baş’a ait.

Sadık Baş, bin yılında kurulan okullardan da söz etti.

Ben de Osmanlının pek buluşlara yön vermediğini, icatçı mucidin, olmadığını belirttim.

Hatta yıllarca milli marşlarının da bulunmadan sonunun geldiğini ifade ettim.

Osmanlının milli marşı bile yoktu.

Zaman zaman mehter marşı, düriyemin güğümleri kalaylı gibi şarkılar bile milli marş olarak kullanıldı.

Kısacası eğitim sistemi, ortak paydaşların birleşimiyle kurulmalı.

Siyaset her zaman çok öteye atılmalı.