16°
İki önemli konudan, bizi düşmüş olduğumuz gaflet uykusundan uyandırması için duyarlı yöneticilerden yardım isteyeceğim…
Tekirdağ Ertuğrul Mahallesi ismini aldığı Ertuğrul Fırkateyni süvarisi Yarbay Ali Bey’i ve 133 yıl önce ölen yüzlerce denizci askerimizin de anısını yaşatmak, anne tarafından Tekirdağ Dedecik köyümüzden olan Yarbay Ali Bey için şehrimizin en güzel yerlerinden birisi olan Arkeoloji Müzesi karşısına dönemin Tekirdağ Belediye Başkanı Ahmet Aygün zamanında bir anıt yapıldı.
Anıta katkı veren değerli insanlarımızın isimlerini anmak isterim; anıtın yapımını üstlenen Orhan ÇEBİ, Tekirdağ Ticaret Odası, Emekli Amiral Çetinkaya APATAY ve Tekirdağ’ın değerli sanatçısı ressam Memiş ASLAN’a teşekkür edilmiş… Anıtı yapan sanatçı da Memiş Aslan…
Bu anıt Tekirdağ’a, Arkeoloji ve Etnografya Müzesi bölgesine gelen yüzlerce, binlerce insanımızı karşılıyor. Yerli, yabancı veya misafir; binlerce insan bu anıta bakınca, biz Türklerin, atalarına ne kadar değer verip vermediklerini anlattıkları gibi, heykel sanatı denen muhteşem şeyin ne olup olmadığını bilip bilmediğimiz de ortaya çıkıyor…
Antik zamanlardan kalan heykelleri görmek için Tekirdağ Arkeoloji veya İstanbul Arkeoloji müzelerine gitmenizi öneririm. Bu tür anıtların, özellikle kahramanlara, krallara veya soylulara adanan büstleri ne halde? Öyle bir yüceltirler ki bakan bir daha, bir daha bakar. Neden mi? Gelecek kuşaklara, yaşanan dönemin üstünlüğünü, görkemini veya manevi coşkunun büyüklüğünü anlatmak için…
Ertuğrul Mahallesi’nin en güzel yerine; Hüseyin Pehlivan Caddesi ile Vali Konağı Caddesi buluşma-kesişme yerindeki bu heykelin duruşu, kahramanlığı mı komediyi mi anlatıyor? Bu heykel, atalarımızın onurunu, saygınlığını daha mı yüceltiyor? Yoksa daha da yerin dibine mi batırıyor?
Bu parka, atalarımızı gençlere hatırlatmak, anlatmak için katkı sağlayan değerli kişilere seslenmek isterim; hiç mi heykel görgümüz yoktu? Böyle değerli bir iş için çıkılan yolculukta, atalarımızı anmak ve hatırlamak böyle trajik bir sonla, felaketle mi anlatılırdı?
Siz değerli yöneticiler ve Sayın Memiş Aslan; Ertuğrul Fırkateyni’ne tekrar bir felaket yaşatıp imzanızı da altına atmakla gelecek kuşaklara neyi anlatmaya çalışıyorsunuz?
İkinci meselem de şudur; Tekirdağ Muratlı Caddesi üzerinde olan Tekirdağ Çanakkale Şehitliği!
Bir devrin bitişi, bir devrin batışı veya bir milletin tarih sahnesinden silinmekle silinmemek gibi dünyaya nam salmış bir savaşın izleri, tanıkları, yüce şehitleri orada yatıyor. Onarıldı onarılması ama güya Çanakkale Gelibolu Turizmi ile birlikte anılacak, gezilecek, rehberler konulup, korunup kollanacaktı?
Tekirdağ Çanakkale Şehitliğimiz, Abidemiz kameralarla koruyup kollayamayız? Anlatamayız! Böyle yaparak atalarımızın ruhlarını, tarihimizin şanlı, kanla sulanmış sayfalarını güne, nesillerimize taşıyamayız…
Tekirdağ Çanakkale Şehitliğimiz de, Yarbay Ali, yani Ertuğrul Fırkateyni Süvarisi adına yapılmış anıt tekrar gözden geçirilmelidir…
